Geçen hafta yolda düşen adam, acaba gözlerini son kez açma fırsatını bulabilmiş miydi, ölümünü başucunda eğilen polisin yüzünde görebilmiş miydi? Arandığımızı biliyoruz ve bizi bulmalarını umuyor, bekliyoruz. Cani ne kadar çok şekle giriyor? içten, basit, ya da derin, kültürlü, ya da özelliksiz ama birbirinden ayırdedilmesi olanaksız şekillerde çıkıyor karşımıza. Ve o, sadece bir yabancı. Bir gün elinde, ölümünüze neden olacak silahını göstermek üzere yüzünde en kibar ya da geleneksel gülüşüyle karşımıza çıkacak. Sokakta, merdiven çıkarken sizi ölçüp biçen, karanlıkta gözünüzü kapayıp uyumak istediğinizde onun varlığından haberdar bile olmak istemediğiniz, sizi son olarak yokluğunuza götürecek olan o yabancıyı kim bir an olsun unutabilir? Her açılan kapının ardından onun çıkıvereceğini kim aklından atabilir?