Eğer bir kimsenin bu din hakkında bir şüphesi varsa, bu dini bilmiyor ve doğruluğuna kesin inanmıyorsa, onun araştırma yapmaktan, gücü ölçüsünde düşünüp anlamaya çalışmaktan başka yapacağı bir şey yoktur. Böyle birisi, gücünü ve imkânını son noktasına kadar kullanacak olursa, doğruya ulaşmaktan mahrum kalmayabilir. Mahrum kalacak olsa bile yüce Allah’ın şânına en uygun olan, onu bağışlayıp affetmesidir. Çünkü kulundan güç yetiremediği şeyi istemez. Aksine, şânı yüce Allah’ın kullarına yüklediği sorumluluk onların sahip olduğu güçten daha azdır.