Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
İyi Ki Varsın Oğuz Atay
Oğuz Atay, Türkçe okuduğum için durduk yere beni mutlu eden şeylerden biridir. Eğer hayatta sevinecek, mutlu olacak hiçbir şeyiniz yoksa bile Oğuz Atay'ı Türkçe okuyabilmek durumu bile sizi mutlu etmeli aslında. Yıllardır bu kitabı bilirdim, Eylembilim kitabı da var derdim ama 'eylembilim' ismi üzerinde hiç düşünmezdim. Kitabı okurken Oğuz Atay 'ın bu kelimeyi nereden yarattığını görünce ve bu kelimenin kitap gidişatı içinde belirli bir tutartlılılla ortaya çıkarıldığını da görünce insan bir mutlu oluyor ve bende kitaba hiç başlamadan sadece bu kelimeye kafa yorarak aslında az çok mantıklı tahminlerde bulunabilceğimi de düşündürdü. Oğuz Atay 'ın bu tutarlı kelime yaratma işinde iyi olmasının bir sebebi de herhlade onun mühendis olmasının da payı var ki son söz kısmında Alltay Gündüz de biraz bu konuya da değinmiş : Oğuz Atay' ın her şeyden önce mühendis olduğunu ve onun okuyucularına kendi kafasından geçen bazı konuları düşünmeye teşvit ettiğini yazmış. Bu kitap için tabi en çok değinilen noktalardan biri de Oğuz Atay 'ın kitabı tamamlayamaması. Ama yazar in öyle olmasa bile üslup peşinde koşan okurlar için durum yinede de bağrına taş basıp olanı okuma durumuma dönüşüyor. Yine diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da günlük hayatta görülen - Oğuz Atay' ın deyimiyle - küçük burjuvazinin dertlerinin, yaşayışlarının Oğuz Atay 'ın kendine has tarzıyla ironiyle dalga geçildiğiini görüyoruz. Oğuz Atay, burjuvazinin özentilikten öteye gidemediğin, sahte yaşayış biçimleri, sahte alışkanlıklarla yaşadıklarını, bir şeyde tam olmadıklarını kendine has kuegularının içinde okurlara veriyor. Ama tüm bunlarda amaç bence yine toplumsallık değil, amaç bir sosyal mesaj verme değil. Özne birey. Bu kitap bir şekilde üniversite, öğrenci hareketleri, eğitim sistemi içeriyor tamam. Yönetimin zorbalıkları, öğrencileri birbirine kırdırma odak noktaları, hepsinden bahsediyor. Ama kitapta hepsinden üstte bir birey var. Oğuz Atay kitaplarında görülen o birey :Tutunamayan. Yine biz odağımızı o bireye almalıyız aslımda. Oğuz Atay bu kitapta sosyal bir mesaj vermeye çalışmıyor. Kitaptaki karakter zamanında bazı devrimcilikleri yapamamış ama şimdi öğrencileri arkasına alıp onları savunmaya çalışan bir kişi değil, ne kadar bazı yerlerde öyle gibi görünmeye çalışsa da veya size öyle gibi gelse de. Kitaptaki karakter savrulmuş, tüm değerlere tepeden bakan, hiçbirinin içine giremeyen bir karakter. Bunu böyle yaptığı için haksız gibi görünmesin çünkü Server karakteri bunları kafasının içinde çok iyi eleştiriler getiriyor. Başta bahsettiğimiz Oğuz Atay 'ın ironik eleştirileri bu değerlere, bu değerlerin savunucusu kişileri, sistemleri hedef alıyor. Bu eleştiriler o kadar iyi yerden vuruyor ki bunları işte tam da bu yüzden karakterimiz hiçbir limana gidemiyor, hiçbirisi samimi gelmiyor ona. İşte bu Server karakteri eleştirileri ni tabi düşünerek yapıyor, kimseyle konuşamıyor aslında. Herhangi bir şey yaparken yazar geri dönüşlerle Server 'in gözünden bize yorumlar anlatıyor. Server daha çok kafasının içinde yaşayan biri olduğunu anlıyoruz. Gecenin bir anında kafasında bir yerlere gidiyor, oradan sayfalarca bir şeyler anlatıyor bize Oğuz Atay. İşte bu yüzden bireyi anlatan bir kitap. Dikkatimi çeken yerlerden birisi de, karakterin bir gün hayır diyemeyerek (tabi bu 'hayır' diyememe durumu karakterin çekingen, Tutunamayan kişi ol olmasında, birey olarak silik davranmasından yine) bir hümanist dernek yemeğine gitmesi ve oradaki roman tartışması oldu. Orada Atılgan bir genç "biz de dab aiyi roman yazılamaz, çünkü intihar oranları çok az" diyor ve Server karakteri bu korelasyona çok şaşırıyor. Sonra Server karakterinün de yakın bazı arkadaşlarının intihar ettiğini satır aralarında öğreniyoruz. Daha sonra yaşlı romancıyla intihar konusunu tartışırken Server 'in bardağı kırıp bileğini kesme intihar denemesi ve başarısız olması. Bu kesiğin izini başka başka sayfalarda Oğuz Atay bize selam çaktırıyor. Kitap için yazılmış Gürbüz Çapan' ın ön sözünü (Oğuz Atay 'a mektup) ve beni çok duygulandıran Altay Gündüz' ün son sözünü çok beğendim. Oğuz Atay 'ın hayatını kaybetme süreci ve hayalleri işlenmişti. Bir de Oğuz Atay' ın arkadaşlarına yazırılan bu kısımlarda yazara Oğuz diye seslenmeleri bana o kadar keyif veriyor, tatlı bir hüzün veriyor ki anlatamam. Bilmiyorum belki benim de adımın Oğuz olmasındandır.
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205,4bin okunma
·
131 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.