Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kafka ve postmodernizm
*ÖNCELİKLE OKUYAN ARKADAŞLARA TEŞEKKÜR EDERİM. BİRAZ UZUN FAKAT OKUDUKTAN SONRA ŞATOYA BAKIŞ AÇINIZ DEĞİŞECEK. GERİ BİLDİRİM YAPMANIZ BENİ MUTLU EDER. TEŞEKKÜRLER* Kafka'nın şatosunu anlayabilmek için öncelikle modernizm ve postmodernizm kavramlarını bilmek gerekir. Modo kelime kökünden gelen modernizm '' şimdi, şu an'' anlamına gelmektedir. Sanayi devrimi ile sanayileşen toplumsal hayat, küçük! ve çok katlı şehirlere kaymaya başladı. Sanayi devrimi ekonomiyle ilgili olduğundan modernizm ekonomik temelli atıldı. 20.yy başlarında iyice şehirlere devam eden hayata karşı bir duruş, bir tavır oluşmaya başladı. 1914-1918de meydana gelen savaş yıllarından sonra insanların sıkışmış olduğu şehit hayatına karşı dik duruş iyice sergilemeye ve Şehir hayatından ziyade daha minimalist ve daha mahrem bir hayatı tercihi başladı. İşte bundan dolayı modernizm karşısına postmodernizm kavramı dikildi ve bu postmodernist anlayış mimaride başladı. Postmodernizmin zirveye çıktığı dönem ise 1970li yıllarda Amerika'daki bulunan Pruitt igoe konutlarının işlevsiz kalıp dinamitlenerek yıkılması sonrasına kadar hazırlık dönemleri sürdü. İşte bu kavramlardan hareketle tam anlamıyla bir postmodernist olan Şato'ya yaklaşmak gerekmektedir. Her şeyden önce Şato bir Ekpresyonist romandır. Bütün bakış açısı incelemelerinde bu kavram dışa vurur. Modernizmdeki düzen, kural kavramları postmodernizmde kendisini tamamen bir kaos, otoritesizlik kavramlarına bırakır. Tek bir otoriteyi kabul etmez. K.nın köye geldiğindeki akşam karanlığında Şatoyu parça parça bir kaç katlı evlerden oluşan ve etrafı duvarlar çevrili bir yer olarak görmesi, dışarıdan tek gibi duran ve düşünülen, aslında içerisinde tek bir otorite in olmadığı, parçalanmış bir otoriteyi temsil eder. Bu nihilizm temelli bir düşüncedir. Roman boyunca gündüz çok azdır. Geçen olayların tamamı akşam vaktinde geçer. K.'nın daha ilk gün köye geldiğinde akşam vakti olması...Barnabas'ın evine gittiğindeki evin içindeki karanlığı hatırlayın. Kitap boyunca sürekli bir kaos ve karanlık hakim. Genel bilgilere bu şekilde giriş yapıldıktan sonra romanı 3 farklı bakış açısıyla incelemek gerekir. İlk 2 anlatacağım bakış açıları daha zayıf olmasına karşın 3.bakış açısında etkileri görülmektedir. 1.BAKIŞ AÇISI Tanrı - İnsan bağlamında Kont West West'in kitap boyunca ismi geçer fakat onu ne gören ne de duyan birileri vardır. Aşağıya doğru inildikçe kişiler daha da beşerileşir. Klamm görülür fakat duyulmaz, Barnabas hem görülür hem duyulur. Bu açıdan Barnabas bir habercidir. Peygamberlere mesajı, haberci de denildiği düşünüldüğünde bununla eşleştirilebilir. Dikkat ederseniz Barnabas hep beyaz giyer ve etrafına ışık saçar. Klamm ruhban sınıfıdır. West Westten aldığını iddia ettiği talimatları Barnabas ile aşağıya iletir. 2. BAKIŞ AÇISI (Kafka'nın özel hayatı - yaşamı - ekspresyonizm, sembolizm temelinde) Kafka'nın özel hayatını bilenler babası ile arasının hiç iyi olmadığını, duygusal olarak ona ulaşamadığını çok iyi bilir. Dönüşümde babasının attığı elma ile oluşan yara sonucu ölmesi, onun gerçekte babasına duygusal bağlamda ulaşmak istediğini fakat babasının tavrı yüzünden ulaşamadığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu açıdan düşünüldüğünde ise Kont West West Kafka'nın babasıdır. Ayrıca Kafka alman, çek, yahudi sosyopolitik ortamda kendini bulmaya çalışır. Almanca konuşur, yazar fakat çektir. Çekler almanca konuştuğu için sevmez, almanlar çek ve yahudi olduğu için sevmez. Musevi asıllı olmakla beraber İbranice de bilmez, yahudiliğe de uzaktır. Bütün kesimler tarafından dışlanmıştır. Bu yabancılık kavramı otelcinin karısı tarafından sürekli olarak, "Sen yabancısın, git burdan" denilerek hatırlatılır. Frieda ise ona aitlik duygusu kazandırır. Kadın bağlamak, erkek bağlanmak ister. İşte kafka aitlik duygusunu hissedemediği için sürekli olarak bir yere bağlanmak ister. Ekspresyonizm dışa vurumculuktur. Belki de yaşadıklarını dışa vurmuştur. 3.BAKIS AÇISI (BANA BU DAHA MANTIKLI GELİYOR) Kafka avukattır. Bürokrasiyi, adaleti iyi bilir. Köyde bir bürokratik hiyerarşi hakimdir. Köylüler oteli, beyler oteli, memurlar, köylüler vs. tam bir bürokrasiyi anlatır. Muhtarın evindeki ve ahırındaki evrak yığınları, her konuşulanın tutanağa geçirilmesi, Frieda'nın otoriteden yani Klamm'dan aldığı güçle yine kendisi gibi köylülere zulüm etmesini düşünün. Günümüz ülkelerindeki kapitalist yaşama ne kadar da benzemektedir. Herkes şatodan korkar, şato herkesi bilir düşüncesi köylülere yerleşmiş, kendi aralarında bile Şatoyu eleştirecek bir şey konuşmamaktadırlar. Resmen bir açık cezaevi kavramı gibi durmaktadır köy. Köy bir cezaevi, şato ise panoptikondur. Yine K.'nın kadastro işi yapmadığı halde altlardan şatoya giden "Her şey yolunda" mesajı ile kendisinin çok iyi bir kadastrocu olduğuna dair tebrik mektubu zaten başlı başına bir absürtlük eseridir. Postmodernizm absürt sever. Kitap da bir diğer absürtlük ise bürokrasinin "Kadastro işi yok, sen hademe ol" diye bulduğu bürokratik ve mantıklı!!! çözümdür. Eser genelinde oldukça yoğun bir sembolizm vardır. Misal Klamm'ın sözcük anlamı tek, nadir demektir. Barnabas ismini duyunca aklınıza barnabas incili geliyorsa yine bu sembolizm ürünüdür. Frieda barış demektir. Köylülerle K. 'yı orta yolda buluşturmaya çalışan kişidir. Jeremiah İsrail oğullarının peygamberidir. Frieda'nın jeremiahla kaçması ve Barnabas'ın mesajları bir türlü yukarı iletmemesi ve bunun için türlü bahaneler bulması da yozlaşmış din anlayışına bir atıftır. Bakış açılarını hangisi doğru kavramına gelecek olursak yine en baştaki postmodernim kavramına dönmekte yarar var. Postmodernizmde bir tek doğru yoktur. -Doğruyu kim belirliyor? -Doğrunun doğru olduğuna kim karar veriyor? -Doğrunun doğru olduğuna karar verene kim karar veriyor? İşte bu soruları soran bir postmodernist için açık eser kavramı ortaya çıkıyor. Okuyucuya doğru gelen neyse doğru olan da odur. Hangi açıdan değerlendirmek isterseniz kitabın dogrusu odur. Kitabı daha detaylı merak eden olursa Kitsch, pulp fiction, camp, hiperbol ve oksimoron kavramları üzerinden konuşmak için mesaj atabilir ya da yorum yapabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler.
Şato
Şato
Franz Kafka
Franz Kafka
Şato
ŞatoFranz Kafka · Cem Yayınları · 20209,8bin okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.