Çağında yazılmış çok başarılı bir tragedya örneğidir. Sahnelendiği zamanda tragedya, tam formunu bulmuş bulunmaktaydı. MÖ 430 yılında sahneye konmuştur. Bunun öncesinde de çeşitli sanatçılar tarafından sahnelenmiş bir eserdir . Oidipus’da da tragedya gereği acı verici konular işlenmiştir. Labdakos’lar(Oidipus ve ailesi) adına kitapta şu geçiyor ‘’İnsanın en büyük suçu dünyaya gelmiş olmasıdır’’ diyen Calderon’u haklı çıkaracak bir aile. Oidipus isminin çocuğun ayaklarının bağların etkisiyle şiştiği için verildiği geçiyor. Kelime anlamı olarak ‘ayağı şişmiş’ olarak geçiyor. Oidipus’un başına gelenleri kabaca herkes bilir. Kudretli bir yaşam sürerken sefilleşmiş, gözleri kör olmuş, sürgüne gönderilecektir. Kendisinin de deyimiyle ‘ son gününü görmeden hiç kimseye mutluluğa ermiş demeyin.’ Freud’un ortaya attığı psikanalizin de temelini oluşturur. Ayrıyeten Türk edebiyatında Orhan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın kitabında sıkça sözü geçmiştir. Tavsiye ederim, iyi okumalar. Bir de bence Oidipus kompleksi isimlendiriş olarak doğru fakat temelde yanlış geliyor bana. Komplekse göre kız çocuklarının babaya , erkek çocukların ise anneye karşı bir düşkünlüğü var, her iki durumdan birinde çocuk diğer ebeveyni saf dışı bırakıyor, kısaca bunun adı Oidipus Kompleksi ama Oidipus sonuçta karısının annesi, öldürdüğü adamın da babası olduğunu bilmiyordu. Sanırım gerçekten çevirmenin dediği gibi Psikanaliz meraklılarının eline düşmüş bir hikaye.

Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,7bin okunma

·

10 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

dilan