Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hasan Ali Toptaş ve Taciz İddiaları
Hasan Ali Toptaş birilerini taciz etti mi etmedi mi bilemem ama toplumda olayın çok yanlış algılandığını bizzat gördüm. Öncelikle hakkındaki yanlış algıyı düzeltmek gerek. Olaylar şöyle oldu bakın sırayla; 1- Hasan Ali Toptaş röportaj yaptı ve genç çevirmenleri ağır şekilde eleştirdi. 2- Anonim bir profil Hasan Ali Toptaş'ın bu röportajına karşılık bu adam ne zaman ifşalanacak merak ediyorum dedi. 3- Sonrasında ''Ben birinden duymuştum.'' ''Benim tanıdığım bir arkadaşımı da taciz etmiş.'' benzeri soyut suçlamalara ilaveten iki kadın yazar yine detaya girmeden kendilerinin de Hasan Ali Toptaş tarafından taciz edildiklerini iddia ettiler. Bu iddialarda hiçbir detay vs. yoktu. Burası şu yüzden önemli, ben insanlarla konuşurken şunun iddia edildiğini gördüm; ''Pelin Buzluk detaylı anlattı, Hasan Ali de özür diledi, sonra özrünü geri aldı.'' Hayır böyle olmadı. Pelin Buzluk kendisi ile ilgili benim de çok kötü bir anım var, kimseye anlatamadım, sonra ağlayarak anneme anlattım dedi. Tek detay buydu. 4- Soyut iddialar ve 2 kadın yazarın bizzat beni taciz etti (nasıl ve ne olduğuna dair bir detay yokken) iddiaları sonrasında Hasan Ali Toptaş bence saçma sapan bir özür yayımladı ve ''eril failliğin ne olduğunu bugün kadınlardan öğreniyoruz, istemeden kırdığım kim varsa özür dilerim.'' dedi. bunun üzerine hasan ali toptaş tacizi kabul etti dendi. e etmemiş mi işte diyebilirsiniz, açıklayacağım. bunlar 8 aralık gübü oldu. 5- Pelin Buzluk bir röportaj verip olayın detaylarını anlattı. Şuna benzer şeyler anlattı Pelin Buzluk; ''Evine gittim, bana dokunmaya kalktı, kaçtım, kendimi üst katta evin banyosuna kilitledim, ağladım, yalvardım, bana 'Madem istemiyordun o zaman niye bu elbiseyi giydin.' dedi.'' Bu 9 Aralık günü oldu. 6- Pelin Buzluk'un açıklamasının ardından Hasan Ali Toptaş bir röportaj verdi. Pelin Buzluk'un söyledikleri tamamen iftiradır, böyle bir şey olmadı dedi, kendince de olmadığına dair kanıtlarını sıraladı. Kendisine bu röportajda yayımladığı özür metni de soruldu elbette. ''Ben orada istemeden kırdığım tüm kadınlardan özür dilerim dedim yalnızca, sizin bir teşekkürünüzü, bir iltifatınızı bile karşı taraf yanlış anlayabilir ben onu kastettim.'' dedi. Benim burada dikkat çekmek istediğim mevzu, bu konuyu arkadaşlarımla da tartışırken söylediğim üzere Hasan Ali Toptaş'ın o özür metnini soyut iddiaların ardından yayımladığı. Arkadaşlarım ve hatta pek çok insan Pelin Buzluk'un detaylı anlatımının ardından o metni yayımladı zannediyor. Ben arkadaşlarıma şöyle dedim hatta; ''Eğer o metni, Pelin Buzluk'un olaya dair detaylı anlatımının ardından yayımladıysa ve ben şu an Hasan Ali Toptaş olayı tartışmalıdır diyorsam konuyu uzatmaya gerek yok, çünkü ben saçmalıyorum ve yerden göğe kadar haksızım demektir'' dedim. Ama olay benim anlattığım gibi oldu, insanların hatırladığı gibi değil. Bir kere Pelin Buzluk'un anlattığı olan gerçekse o bir taciz değil, cinsel saldırıdır zaten. Dolayısı ile de onun Hasan Ali Toptaş yönünden konuşulacak bir tarafı yok. O zaten çok ağır bir suç. O olayın gerçek olmadığını, en azından Pelin Buzluk'un anlattığı gibi olmadığını düşünmeme sebep olan şey ise bu olayın yaşandığı tarihten sonra çıkan Pelin Buzluk kitabının yazarı pelin buzluk tarafından Hasan Ali Toptaş'a ithaf edilmesi. Biri size cinsel saldırıda bulunsa zaten muhtemelen bin adet bastırılacak kitabı gerekirse bastırmamayı göze alırsınız o ithafı kaldıramıyorsanız bile. En azından benim mantığıma göre bu böyle. Fakat 2014 yılında 2. baskısı olan kitapta da yine Hasan Ali Toptaş ithafı var. Pelin Buzluk'un iddiası olayın 2011'de olduğu bu arada. ''Hasan Ali Toptaş'a sevgiyle'' ithaflı öyküyü içeren kitap ise ilk baskıyı 1000 kopya (bin kopya) ile 2012 Ekim'de yaptı. Bu süreçte bir yazar daha bir yazı yazarak Hasan Ali Toptaş'ın kendisini nasıl taciz ettiğini anlattı. İşte bu nokta Hasan Ali Toptaş'ın özür metnini ve benim konuyu bağlamak istediğim yeri açıklamak için güzel bir nokta. o yazıda o kadın yazar şöyle dedi özetle; ''Ben 23 yaşında küçücük bir kızken ve Hasan Ali Toptaş ile msn üzerinden hayran hayran konuşurken o konuyu hep cinselliğe getirmeye çalışıyordu.'' Yazıda anlatılanlara göre kadın yazar çok rahatsız olmuş bundan ama Hasan Ali Toptaş'ı da net şekilde durdurmamış, sadece konuyu edebiyata çekmeye çalışmış ama Hasan Ali Toptaş cinsellikte ısrarcıymış. Hatta bir noktada artık boxer ile fotosunu atmış sexting denebilecek şeyler yazmış vs. vs. İşte bütün tartışma buradan çıkıyor ki bence diğer kadınların iddiaları arasında da benzer hikayeler var. Bu taciz mi değil mi? Mesele bu. Kadınlar diyor ki net taciz. Bir kısım kadınlar ve erkeklerin çoğu diyor ki bu bir flört ve sen adamı durdurmadığın sürece o flört ettiğinizi düşünebilir. Öyle bile olsa hoş bir durum değil, meşrulaştırmaya çalışmıyorum ama bu hikaye ile Pelin Buzluk'un anlattıkları bambaşka iki durum benim için. Benim okuduklarımdan çıkardığım bu. Ben bir erkek olarak konuyu cinselliğe getirdiğimde kadın karşılık vermiyorsa üstelemem ve bir daha da yazmam o kadına eğer bunu bir reddediş gibi algılıyorsam ama burada bir fark var; Hasan Ali Toptaş gerçekten bir dönem Türk edebiyatının zirvesine konulan bir yazardı ve edebiyatla ilgilenen kadınların ona hayranlık duyması, onun da bu hayranlığı kendine sanması çok olası. Bambaşka bir konu vardı; Ronaldo bir partide tanıştığı kadını odasına çağırıyor. Kadın geliyor. Sonra Ronaldo anal sekse zorluyor kadın hayır diyor sonra da tecavüz suçlamasında bulunuyor. Sonra uzlaşma ile kapandı sanıyorum bu dosya kadın şikayetini geri aldı. Bu olayda kadının odaya gitmesi, bırakın anal seksi Ronaldo'nun kadına dokunma hakkını bile vermez elbette Ronaldo'ya ve kadın dokunma dediği anda dokunduysa bu bile net tacizdir. Ama diğer yandan kadın odaya geldiğinde Ronaldo'nun bunu seks kabulü olarak algılaması da bence hayatın olağan akışına uygundur. Sorun kadın hayır dedikten sonra başlar benim için, ilk temasta başlamaz. Çünkü burada yolda hiç tanımadığım bir kadına temastan bahsetmiyoruz. Bir mekanda tanışıp davetinizi kabul edip eve gelen bir kadından bahsediyoruz. Bu kabul, kadının seksi ya da bırakın seksi ona dokunmanızı kabul ettiği anlamına gelmez. Ama bu noktada sizin ilk dokunuş için hamle yapmanız da benim nazarımda taciz olmaz, o hayır dedikten sonrası tacizdir. Çünkü sevişmek, seks ya da flört her adımında durum onay alınan bir eylem değildir. Bazı erkekler daha tecrübelidir, mesajları daha net alırlar, bazılarına ise daha net mesajlar vermek gerekir, keza bu kadın için de böyledir. Benim bir dönem birlikte olduğum biseksüel bir kızı net şekilde taciz eden kadın vardı. Kız istemiyorum, şu an biseksüel takılmıyorum diyor, yine de mesaj atıyordu diğer kız. Bu tacizdir. İki olayı birbirine bağlarsak sosyal medya diyor ki; kadın neden tacizi ispatlamak zorunda. E iyi de peki adamlar neden masum olduklarını ispatlamak zorunda olsunlar? Ki hukuken masumiyet karinesi esastır. Ben kadınlar yalan söylüyor demiyorum, bunlar hassas konular, cinsel saldırı yoksa taciz konusunda hemen asıp kesmeyelim, linç etmeyelim anlamaya çalışalım iki tarafı da diyorum. Olayın üzerini kapatalım, konuşmayalım da demiyorum, olayı anlamaya çalışalım diyorum. Hasan Ali Toptaş olayı anlaşılmış olsaydı bugün yukarıda anlattığım o kronolojik sıra çarpıtılmış olmazdı. Hakkında somut hiçbir delil yokken, hakkındaki iddialar kadar savunmanın da güçlü delilleri varken (kitaptaki ithaf olayı, 23 yaşında tacize uğradığını iddia eden diğer yazarın yazısında defalarca kez tekrarlanan ''rahatsız oluyordum ama kızar da konuşmaz diye söyleyemiyordum'' benzeri cümleler gibi savunma argümanları var) birini linç etmek bana adil gelmiyor, ahlaklı da gelmiyor. Dahası bunu tehlikeli de buluyorum çünkü yarın öbür gün herhangi bir erkeği çok rahatlıkla aforoz edebilir bu düzen. yani şöyle düşünelim, o ithaf olmasa bugün kitapları Parantez Yayınları'ndan çıkan Hasan Ali Toptaş tamamen yok olup gidecekti. Olayı Hasan Ali Toptaş üzerinden anlatmış olsam da aslında dikkat çekmek istediğim konu başkaydı. Bilmiyorum ne kadar anlaşıldı. Notlar: Pelin Buzluk'un olayı detaylarını anlattığı röportajı: hurriyet.com.tr/gundem/edebi-ta... (bu haberde de bir çarpıtma var. Hasan Ali Toptaş kendisi ile görüşen Hürriyet muhabirine eril faillik vs demedi, Twitter'da iddialar ortaya atıldıktan sonra Hasan Ali Toptaş sosyal medyadan o eril faillik tanımını içeren metni paylaştı.) Hasan Ali Toptaş'ın cevap röportajı; milliyet.com.tr/pazar/sozun-bit... Röportajları okurken göreceğiniz üzere Hasan Ali Toptaş'a çok net ve sert sorular soruluyor ve Hasan Ali Toptaş da net cevaplar veriyor. Cevaplar sizi tatmin eder etmez o ayrı, ama Pelin Buzluk'a aynı netlik ve sertlikte sorulmadı sorular, sorulduğunda da bir kadının bunlara cevap vermek zorunda kalması çok acı bir şey dendi. Bana göre de bir erkeğin bunlara cevap vermek zorunda kalması çok acı bir şey bu mantıkla.
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.