biliyorsun, mesela senin dünyan farklı, onunki farklı. hayata baktığınız pencere bambaşka. soluduğunuz hava bile bambaşka. onun ciğeri deniz havasıyla, seninki egzoz dumanıyla, onun tenini ılık bir meltem okşar, seni kasırgalar içine alıp da gitmek ister. senin yüzün gibi onlarca insan yüzü görüyordur, sen, baktığın her yerde onu görüyorsundur. sana önerdiği o şarkıyı bilmem kaçıncı kez dinlemişsindir, onun bir kere tekrara aldığından bile şüphelisindir. senin koşarak, ona yetişmeye çalıştığın yerlerden ilk o ayrılmıştır. ne demiş sezen ablamız, sen kendi toprağında büyüyorsun. öyle, sen öyle benden uzakta, büyüyorsun.