elbette her zaman kızgın görünüyorum. hayatım boyunca bir şeylerle savaşıp durdum. acı ve hüzün içindeyim. ama ironi şu ki aslında gerçekten sinirli bile değilim. nasıl mutlu olacağımı öğrenmeye çalışıyorum ve bu da bir savaş aslında.
-kapısına paspas olacak kadar sevdiğin adamdan birdenbire nasıl vazgeçtin dediler mesela bana, çocuğumu anması yetti. onu öldürmemi sağlayan şey tek kelimeydi. fakat cenazesi içimde kaldı, onu da kaldırıcam bir ara.
sen beni öpersen belki de ben fransız olurum. şehre inerim bir sinema yağmura çalar. otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür. dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür. senegalliler dahil değil.sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır. çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi. o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin. hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin. yoksa seni rahatsız mı ettim?
bazen merak etme. hayatı çözdün diyerek ve başka bir boyuta kapı açılıp devasa bir kalabalıkta alkışlamıyor seni kimse. bana inan. eşit ol. alçaktan bakma. yüksekte görme. nasıl olsa, bir gün herkes aşağıdan bakacak çiçeklere.