Şeker Portakalı benim için yalnızca yoksul bir ailenin içinde sevgisiz, merhametsiz ve iletişimsiz büyüyen Zeze’nin hikayesi değil. Tüm bu merhametsizliğe, sevgisizliğe, şiddete başkaldıran bir Zeze’nin öyküsü benim için. Aslında bazılarımızın içinde Zeze zaten var. Ailesinden görmek istediği sevgiyi herhangi birinden görünce hayal kırıklığına uğrayan bir Zeze var. Bu kadar kolay gösterilebilen, hissettirilebilen bir duygunun acımasızca esirgenmesi var. Şeker Portakalı tüm bunların anlatıldığı küçük Zeze’nin büyük acısının anlatıldığı bir kitap benim için. Her yıl özenle bir kez daha okuyup her defasında ilk kez okuyormuşçasına etkilendiğim bir kitap. ‘En’lerden ölesiye kaçınsam da sanırım en sevdiğim kitap Şeker Portakalı. Öyle ki insanın bazen en sevdiği şeyi anlatırken kelimleri kifayetsiz kalır ya benim için de Şeker Portakalını anlatmak öyle. Sadece şunu biliyorum; Şeker Portakalını okuduktan sonra kalbimin bir odacığı ona ait olmadı, kalbimin bir odacığına şeker portakalı fidanı ekildi ve o şeker portakalı fidanı her gün biraz daha büyüyor. Ben acılarımla biraz daha büyüdükçe şeker portakalı da büyüyor ve tüm bu acılar beni güçsüz kıldığında sırtımı şeker portakalına yaslıyorum.

Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,6bin okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.