Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Her türlü kötü sıfat yakıştırılıyordu onlara. Bilimin ve edebiyatın düşmanı, şehirli ve nazik olmaktan uzak oldukları söyleniyor, çocuklarını hayvan gibi yetiştirmekle suçlanıyorlardı. Kıyafetleri komik bulunuyordu. Hep yerde yemek yiyorlar, masa nedir bilmiyorlardı. Yerde, döşeklerde yatıyorlar, yatak kullanmıyorlardı. "Kadınları tavşan gibi doğuruyor, evleri karınca yuvası gibi çoluk çocuk çığırışlarıyla dolup taşıyordu." "Zararlı otlar gibi çoğalıyorlar" deniyordu. Eski Hıristiyanların kaygılarından biri de buydu. Moriskolar "tavşanlar gibi" çoğalırken, onların nüfusu azalıyor ve bu da ciddi bir kaygıya sebebiyet veriyordu. Gerçekten nüfus kayıtları da bunu onaylıyordu. Moriskolar, Eski Hıristiyanlardan yüzde 35 daha fazla çoğalıyorlardı. Bundan tam 500 yıl sonra Avrupa'da aynı kaygının devam ediyor olması da yanılmadıklarını gösterecekti. Çalışıp çoğalıyor ve azla yetiniyorlar, üstelik yaşamayı da bilmiyorlardı. Çocuklarını daha küçükten meslek sahibi yapıyorlardı. Aralarında neredeyse hiç dilenci bulunmayan bir millettiler. 1502-1570 arasındaki Engizisyon mahkeme kayıtlarında genel olarak küfür, sadakatsizlik ve Türklerin zaferlerine sevinmek suçu hâkimdi. Çocuklarını sünnet ettirdikleri, vaftiz yağını suyla yıkayarak temizledikleri, çocuklarına Arapça isimler verdikleri söyleniyordu. Ayrıca kendi bayramlarını kutlamaya devam ediyorlar, kiliseye gitmiyorlar, günah çıkarmıyorlar, kilisede ayin sırasında saçma sapan şeyler yapıyorlar, yasaklı günlerde et yiyorlar, vaizlere ve din adamlarına saygısızlık ediyor, çokeşliliğe devam ediyorlar, Tanrı'ya ve Katolik mezhebine küfür ediyorlardı.
·
187 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.