Ancak unutma oraya attığın her ne olursa olsun giderek daha çok senin bir parçan haline gelir:
O senin ellerine, kemiklerinin içine, kanına;
kalp atışlarının içine siner.
Artık psikologlar hastalıklarının neredeyse yüzde yetmişinin bastırılmış duygulardan kaynaklandığını söylüyor: Çok kalp rahatsızlığı kalpte bastırılan çok fazla öfke demektir.
O kadar çok nefret var ki kalp zehirlenmiştir. (Bu alıntı bana Bülent Demircioğlu'nun sözünü hatırlattı: "Hastalık, ruhumuzun çığlığından başka bir şey değildir.")