İÇ BAKIŞ SÜRECİ
Kadim Yogiler, insan vücudu hakkındaki dikkate değer bilgilerini büyük ölçüde bir iç gözlem süreci yoluyla elde ettiler. Raja Yoga sayesinde kendilerinin o kadar yoğun bir şekilde farkına vardılar ki, büyük kan damarlarını, sinirleri ve organları görmek yerine içsel olarak hissettiler. Bu tür iç gözlemlerden, kundalini'nin tezahür edebileceği belirli nadilerin veya psişik sinirlerin varlığına ilişkin bir teori ortaya çıktı.
74
LtlJjtl 'Y"tftl: Efhe 'PsJjchic Merkezleri
Bu astral kanalların en önemli üçüne Ida, Pingala ve Sushumna adı verildi. Ida ve Pingala'nın omurganın sol ve sağ taraflarında (omurganın her iki tarafındaki sempatik sinir ganglionlarına karşılık gelir) yukarı doğru ilerledikleri söylenirken, Sushumna'nın omuriliğe karşılık gelen bir pozisyonda bunların arasında koştuğu söylenir.
Ida dişi, ay, serinletici enerji taşırken, ortağı Pingala sıcak güneş enerjisini iletiyor. Bu tahsis, Rönesans (ve daha önceki) Avrupa'nın simya sanatında örneklendiği gibi, kültürlerarasıdır. Simyada aynı kutupsal yan yana gelmeler meydana gelir: Güneş ve Ay, Kral ve Kraliçe, sıcak, yanan kükürt (Ruh) ve soğutucu, sıvı cıva (Ruh) aracılığıyla.
Alegorik olarak Sushumna'nın, Ida ve Pingala'da (çarmıha gerilmiş İsa'nın her iki yanında asılı olan iki hırsız) başıboş dolaşan duygular tarafından boş tutulan veya "çarmıha gerilen" hepimizdeki "Mesih Bilinci" kanalını temsil ettiği söylenir. ).
Genellikle Alman Rönesans sanatçılarının en büyüğü olarak kabul edilen Albrecht Dürer, hırsızların İsa'nın her iki yanında asılı olduğu muhteşem bir Çarmıha Gerilme tasvirine sahiptir. Güneş (Pingala) sağdaki hırsızın üzerinde, Ay (Ida) ise solda asılı olan hırsızın taçını oluşturuyor.
Kundalini, omurganın tabanında yumurta şeklindeki Kanda'da depolanır ve buradan çıktığı söylenir.72.000Ida, Pingala ve Sushumna dahil olmak üzere psişik sinirler. Laya Yoga'nın amacı Ida ve Pingala'nın sükunetini sağlamak ve kundalini ateşini uyandırarak Sushumna'ya yükselmesini ve çeşitli yaşam merkezlerini uyandırmasını sağlamaktır.çakralar)yol boyunca yer alır ve en sonunda Kundalini Shakti (dişil alıcı) ile Shiva Shakta (eril yansıtmalı) arasında bir birliğin gerçekleştiği üst merkez Sahasrara ile birleşir.
Bu kavram sembolik veya gerçek anlamda alınabilir. Kundalini'nin sürekli tırmanan alevinin dokunduğu her çakra veya psişik merkez, mükemmel bir şekilde içinde ikamet eden özel bir Tanrı ve Tanrıçaya sahiptir. Bu, yaşamımızın ruhsal bilince yükselişle gerçekleşen güneş (mantık) ve ay (duygu) yönleri arasındaki birliğin hikayesidir.
Laya Yoga aşkın simyadır. Beden hem Athanor (Fırın) hem de Pota (Latin haçı) olur.+thurible, Yunanca "kurban haçı"na geri dönelim). Kundalini ateşi tuzu (maddi yönleri), kükürdü (Ruh) ve cıvayı (Ruh) kalsine eder (saflaştırır).
Sonuçta, tekrarlanan saflaştırmalar ve özütlemelerle, daha mükemmel bir varlığa dönüşüm ve yeniden yapılanma meydana gelir. Bedenin, Ruhun ve Ruhun spagirikliği tezahür eder ve simyacı Yogi "Lapis Philosophorum" olur.
TEMEL ÇAKRA KAVRAMLARI
En yaygın olarak, insan vücudunun, beşi omurga boyunca ve ikisi kafanın içinde olmak üzere yedi ana psişik merkez içerdiği öğretilir. Bu merkezlere çakralar veya padmas.Çakra "tekerlek" anlamına gelir ve dolayısıyla bu merkezlerin hareket ettiği veya aktif olduğu ima edilir. Padma "nilüfer" anlamına gelir ve lotus da herhangi bir bitki gibi büyüyen bir şey olduğundan, psişik merkezler içimizde tam olarak gelişmemiştir ancak "yapraklarını" henüz tam çiçeklenmeye açmamıştır.
Psişik bir merkez (chakraJpadma) dönen bir girdaptır birleşme noktasında bulunan enerjinin
bedenin ve zihnin.
Yunan gizem okulları, birinci derece inisiyelerini "Neofit" veya kelimenin tam anlamıyla "Yeni Bitkiler" olarak adlandırdıklarında aynı içsel büyüme potansiyeli fikrini benimsediler. Avrupa simya ve Gül-Haç benzeri lotus, kırmızı, sarı veya renk kodlu gül idi. beyaz, psişik merkezlerdeki açılma derecesini belirtir. Çakranın Batı'daki eşdeğeri Le. Hareket, mikro kozmos insanının kendi içinde yörüngede dönen gezegenler kavramıydı.
Çiçek, ateş gücüyle döllenmeye (odaklanmış dikkat) fincan benzeri bir alıcılığın özellikle güçlü bir kadınsı simgesidir.
Altı yapraklı nilüfer, Koruyucu Vişnu için kutsal olan makrokozmostur (genel olarak Evren). Bu bağlamda kundalini, her padma ile çapraz tozlaşmayı garantileyen bir böceğin işlevsel eşdeğeri haline gelir.
Şiva için kutsal olan çiçek, insanın beş duyusunu temsil eden beş yapraklı amber çiçeğidir ve bu nedenle mikrokozmosa benzemektedir. Her çakralpadmadaki Tanrı (Deva) ve Tanrıça (Devi) sırasıyla ercik (lingam) ve pistil (yoni) olur ve dolayısıyla kundalin tarafından uyarıldığında her psişik merkezle birlikte yaşama potansiyeli doğar.
Daha da önemlisi, ebegümeci, birçok ismi Kali sıfatını da içeren Shiva'nın Shakti'si için kutsaldır. Abanoz Kali, tüm tezahür etmiş (Prakrit) maddenin zamansız annesidir. Hibiskusun kan kırmızısı onun kutsal adet sıvısıdır ve aynı zamanda Rajasik veya doğanın aktif ilkesinin simgesidir.
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.