Günümüzde tartışılan şöyle bir kavram var: Müphemliğe tahammül. Bir Alman şarkiyatçı Thomas Bauer, İslam ilminde müphemliğe tahammülün çok yüksek olduğunu söylüyor. Her şey net ve kesin çizgilerle açıklanmıyor. İki yüzyıl önce İslam ülkelerinde müphemliğe tahammül daha fazlaydı; şimdi modernleşmeyle beraber müphemliğe tahammül azaldı. Daha sert ideolojik akımlar çıkmaya başladı. Müphemliğe tahammülden ben şunu anlıyorum, insan aklının ihata etme kabiliyeti sınırlıdır. İnsan aklı belli bir yere kadar bir şeylere nüfuz edebilir. İnsan aklında kısa devreler var. İnsan bir şeye aşinalık kesbediyorsa onu daha çok seviyor, kendi kabilesinden olanı daha çok seviyor. Zihnimizdeki kısa devrelere uyduruyoruz pek çok şeyi. Bir pencere açıyor hayata o pencereden bakıyoruz. Bu bakımdan sizin söylediğiniz, "Her şeyi bilemeyiz" prensibi çok etkileyici geldi bana. Ziya Paşa der ki:
İdrâk-i maâlî bu küçük akla gerekmez
Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez.