İlahi lordlar ama hepsi küçük birer çocuklar.
“Biraz olsun saygın yok muydu?” diye yeniden ona yüklendi Sina. “Burada, on yıllardır koruduğum şeye hiç saygın yok muydu? Annemin babamın mirasına saygın yok muydu?”
Sözleri Daren'in kaşlarını çatmasına neden oldu.
“Sizinle benim aramdaki fark şu,” dedi ürkütücü bir sakinlikle “Sizin kötülükle ilgili hiçbir şey bilmemeniz. Eğer içinizi rahatlatacaksa, bunu yapmamak için elimden geleni yaptım. Bana yaşam boyu işkence eden bir kadını hayata döndürmek istekli olduğum bir konu değildi.” Yüzünü buruşturdu. “Diyara nasıl döndük sanıyorsunuz? Sınırlar açılmıştı. Bu da zaten birilerinin gelmesini istedikleri anlamına geliyor. Hayalet Köprü'ye gittim Sina, ne gördüğümü bilmek ister misin? Orduları gördüm. Hepsi yollara düşmüştü. Buraya gelmeleri ne kadar uzun sürecek dersiniz? Buraya size yardım etmeye gelmiyorlar, elinizde olanı almaya geliyorlar. Gökyüzüne kurduğun o sarayda daha ne kadar oynayacağını sanıyorsun? Çünkü Arın haklı. Sen orada huzur içinde yaşayabiliyorsun çünkü biz sürekli bir şeyler için öne atılıyoruz. Bizi aşamadıkları için sana gelmiyorlar. Sen daha iyi iş çıkardığın için değil.” Yeniden dudağındaki kanı sertçe sildi.
“Konusu açılmışken,” dedi Arın'a dönüp. “Atlantis'ten kimseye bahsettin mi? Çünkü benim her yerde dolaşan gölgelerim var ve o gölgeler senin önemsediğin tek şeyin krallığın olmadığını fısıldıyor.” Güldü. “İlahi Su Lordumuz, Tanrımız!” dedi ellerini ikiye açarak “Bunca zaman boyunca burada neden kendi krallığını tekrar kurmadı Nova?” diye bağırdı. “Gücü mü yetmedi, yardım edecek kimse mi yoktu. Yoksa Arın zaten burada kalmayı düşünmüyor musun?”
Ona doğru yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Artık hem karşı karşıya hem dip dibeydiler.
“Nova'yı peşinden sürüklemene izin vereceğimi mi sandın?”
“Nova.” Arın sertçe yutkundu. “Su. Krallığının. Vârisi. Krallığı için ne gerekiyorsa onu yapacak.”
Daren güldü.
“Bunu kendinden başkasını düşünerek yapmış gibi davranma.” Sina ona doğru elini kaldırdı. Gözü dönmüştü ve onun gözünün dönmesi saçlarımızı uçuran kuvvetli bir rüzgâra neden oldu. "Krallıklarda işleri batırdın. Bunu kabullen artık. Sen batırdın. Bu yüzden herkesin seninle batmasını istiyorsun.”
Daren'in gözleri gece kadar karardı ve bu gerçek, asıl karanlığı resmen gökyüzünün yakalarından tutup yere indirdi.
“Sen ayakta kaldın öyle mi?” diye sordu ama bu defa sesinde hayal kırıklığı vardı. “Sen ayakta kalmadın Sina.” Dudaklarını birbirine bastırıp üzgünüm dercesine başını iki yana salladı. Ve gerçekten üzgündü. İşaret parmağını ona doğru sallayıp zoraki bir gülümseme takındı. “Ben seni rahat bırakması için Amon'la bir anlaşma yaptığım için krallığın ayakta.” Keskin bir acıyla gözlerimi kapattım.
“Bu büyük bir hezeyan senin adına,” dedi Sina daha aldatıcı bir umarsızlıkla. “Su Krallığı'nın varisini korumuşsun. Hava Krallığı için bir anlaşma yapmışsın. Şimdi de herkes için en iyisini düşündüğünü iddia ediyorsun.” Geriye doğru ondan uzaklaşan, gerçekten aralarına mesafe koyan bir adım attı. “Belki de artık dönüp kendi kıçını kurtarmayı öğrenmen gerekiyor. Madem o kadar iyisin herkesi bırakıp senin yolunu gözleyen krallıkları kurtar belki o zaman kendinden başkasını düşündüğüne inanırız.”
Sayfa 140 - Dex yayınları, Daren, Arın ve Sina.Kitabı okudu
·
2 artı 1'leme
·221 görüntüleme
Sen ayakta kalmadın Sina.
Utanmasam tüm sayfalarını paylaşacağım kitap ;)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.