Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

56 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Kader Hep Erken Zaman Hep Geç
Kitabı okurken aklıma Zarifoğlu'nun "Kader Hep Erken Zaman Hep Geç" şiiri geldi: "Zorluklar Daha çocuktun Elini uzatsan Dokunsan bozulmazdı hayaller Büyüdün ki yalanlar gayyalar İnsan Kader Yayını kurmuş telaşsız şaşmaz avcın." Ne bulacağımı bildiğim hâlde okudum. Tamamen karakterin yerine kendinizi koymayı ve okurken bütün ruh hâlini yaşamayı ve hissetmeyi seviyorsanız Zweig' in bütün kitaplarını seve seve okursunuz. Kitapta beni tek rahatsız eden şey; yaşlı adamın ağzından hikâye dönerken, arada 3. kişinin gözlemiyle anlatımın devam etmesi. Birinci ağızdan anlatılan şeyleri okumak, hikâyeyi daha iyi hissetmeyi sağlayabiliyor. Kitabın sonuna doğru yaşlı adamın kendini dini vazifelere vermesi her ne kadar klişe gibi olsa da, insanoğlunun, neye inandığı veya inanmadığı farketmeksizin, ne kadar aciz ve biçare olduğunun en büyük göstergesi. Hikâye çok basit gibi dursa da, bu konumda olan bir insan için ne kadar hayati bir önem taşıdığını, sosyolojik olarak da bu tip olayların daha çok incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Her olay karşısında sağ duyulu, anlayışlı olabilmek mümkün değil. Bu her toplumda ve kültürde ayrı işliyor. Hikâye bizim topraklarımızda geçseydi muhtemelen gidişat değişir ve 3. Sayfa haberi niteliğinde olurdu. Tasvir, gözlem, betimleme açısından hiçbir eleştiri mümkün değil elbette. Okurken; 'kalp krizi geçirmeden, bunu anlatabilmek,yazabilmek mümkün olabilir mi acaba' diye düşündüm. İnsan, yaşamadığı bir acıyı anlatabilme konusunda yeterli olmayabilir. Gerçi yaşadığımız acıyı bile bazen anlatamıyoruz bu ayrı bir konu. Yaşlı adamın kalbini ben çok sevdim. Okunmalı.
Bir Kalbin Çöküşü
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Can Yayınları · 201816,5bin okunma
·
101 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.