Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Manevî sezgi ve zevken idrâkin gerçekleşmesinin temel şartı bizâtihi tecrübe ve yaşanan norm, ilke ve değerlerin kişiye içkin olmasıdır. Hiçbir resim veya film, ifadeye kavuşturmaya çalıştığı manevî sezgi ve zevken idrak için gerekli olan, ancak bizâtihi tecrübe ile elde edilebilecek içkinlik imkânını sunmaya muktedir değildir. Herhangi bir resim veya filmin sunabileceği yalnızca, seyirci tarafından asla içkinleştirilemeyecek bir manevî sezgi ve zevken idrak simülasyonudur. Manevi sezgi ve zevken idrâkin içkinlik tecrübesi için gerekli olan kişinin kendisiyle ve varlığın hakikatiyle kuracağı mahremiyet ilişkisi hiçbir sümülatif resim veya film tarafından telafi edilemez. Bir resim veya filmin sunabileceği tek şey, içkinliğin ifadeye dökülmüş aşkınlık halinin simülasyonudur. Fakat bu aşkınlık ifadesi, manevî sezgi ve zevken idrak için gerekli olan içkinlik şartından mahrum kalındığı için, varlığın hakikatiyle kurulan tecrübî mahremiyet ilişkisinin teşhirinden öteye gitmez. Aksi mümkün olsaydı, sayısız dinî resim ve filmden sonra günümüzde inançtan ziyade resim dinine dönüşmüş olan Hristiyanlığın manevîyatının güçlenmesi gerekirdi. Kaldı ki söz konusu tasavvufî sinema iddiasını geçerli kılabilecek tek bir film örneği dahi sunulamamaktadır.
Sayfa 193Kitabı okudu
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.