Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
Cengiz Aytmatov'un Kitaplarında Baba-Oğul Olgusu
Kırgız edebiyatının en önemli isimlerinden Cengiz Aytmatov, eserlerinde baba olgusuna derinlemesine yer verir. Kendisi de babasız büyümüş olan Aytmatov, bu den
Beyaz Gemi
Beyaz Gemi
eyimini eserlerine aktarır ve babalık temasını birçok farklı perspektifden ele alır. Aytmatov'un çocukluğu, babasının yokluğunun etkisiyle geçmiştir. Kendisi daha dokuz yaşında iken babası Törökul Aytmatov, politik sebeplerle tutuklanıp idam edilmiştir. Bu trajik olay, Aytmatov'un hem kendi hayatında hemde edebi kişiliğinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Kendi yaşadığı bu durum, onun eserlerinde babalık kavramını nasıl ele alacağını belirlemiştir. Onun eserlerinde babalık, edebiyatının bir babanın fiziksel varlığından değil, çocuğun gözünden görülen ve çocuğun duygularıyla yansıtılan bir olgudur. Cengiz Aytmatov'un Beyaz Gemi adlı eserinde, baba-çocuk ilişkisini incelediğimizde, Aytmatov'un kendi yaşamındaki baba-çocuk ilişkisine benzerlikler bulabiliriz. Eserde babalık kavramını temsil eden iki karakter bulunur: Mümin Dede ve çocuğun babası. Çocuk, dedesi ve anneannesi ile bir köyde yaşar ve yalnız hissettiği zamanlarda eşyalarla bağ kurar. Annesi ve babasının onu bırakıp başka bir hayat kurmaları, çocuğun yalnızlık hissinin sebeplerinden biri olabilir. Çocuğun annesi ve babasını bilmediği, "Aslında ne babasını hatırlıyordu ne annesini..." şeklindeki ifadelerle belirtilmiştir. Çocuk, babasına ulaşabilmek için dürbününü kullanır. Dürbün, çocuğun babasına duyduğu özlemi ve hasreti temsil eder. Mümin Dede'nin bir gün şehre gidip çocuğun annesinin yeni bir evlilik yaptığını öğrenmesi ve çocuğun babasının da başka bir kadınla evlenip Isık Göl'ünde gemi işçisi olduğunu duyması, çocuğun babasına olan özlemini iyice arttırır. Ancak babanın adı ve fiziki görünümü hakkında hiçbir bilgi verilmemektedir. Eserde anlatılan baba-çocuk ilişkisi ile Aytmatov'un kendi babası Törökul Aytmatov ile olan ilişkisi benzerdir. Aytmatov çocukken babasının varlığına ulaşmayı arzularken, romandaki çocuk ise babasının çalıştığını öğrendiği Isık Göl'ündeki beyaz gemiye ulaşmayı hayal eder. Romanın adı da buradan gelmektedir. Bu yüzden çocuk, balığa dönüşüp babasının bulunduğu gemiye çıkmayı hayal eder. Bu hayalini "Neler vermezdi suda balık olmak için..." ve "Uzun uzun baktı gemiye. Ne zaman bir balığa dönüşeceğini, çaya atlayıp yüze yüze ona, o beyaz gemiye ulaşacağını düşünüyordu hep." Aytmatov'un savaş sonrası yetim kalan çocukların babasızlık kaderini de eserlerinde işlediği görülür. İkinci Dünya Savaşı, her eve getirdiği yokluk, kıtlık ve ölümün yanı sıra, ailenin temel direği olan babaları da evlerinden kopararak geride yetim çocuklar bırakır. Bu gerçek,
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
Aytmatov’un "Asker Oğlu" adlı eserinde, babasını savaşta kaybeden ve baba hasreti çeken bi
Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
Elveda Gülsarı / Yüzyüze / Cemile / Oğulla Görüşme / Askerin Oğlu
r çocuğun hikayesiyle karşımıza çıkar. Eser, savaşın aile yapısını nasıl değiştirdiğini ve çocukların bu durumdan nasıl etkilendiğinin hassas bir portresini çizer. "Erken Gelen Turnalar" kitabında, köydeki tüm erkeklerin Almanlarla savaşmak üzere askere çağrıldığı anlatılır. Okul müdürü, cephede bulunan askerlerin daha fazla yiyeceğe ihtiyaç duyduğunu ve erkek çocukların tarlaları sürmesi gerektiğini belirtir. Ayrıca, Sultan Murat'ın babasının askere çağrıldığı ve ondan haber alınamadığı anlatılır. Kitaptaki anlatıma göre, Sultan Muratın babası ideal bir baba figürüdür. Aytmatov eserlerinde sadece baba hasreti çeken çocukları değil, çocuk hasreti çeken babaları da anlatır. "Oğulla Görüşme" adlı eseri, İkinci Dünya Savaşı’nda oğlunu kaybeden bir babanın hikayesidir. Yazar, eserinde babalık kavramını bu kez babaların gözünden ele alarak, baba olmanın ne anlama geldiğini farklı bir perspektiften irdeler. Eser, yersiz verilen, pişmanlıkla geri dönüşü olmayan kararları, bir baba olarak çocuğunu kaybetmenin acısını ve bu kaybı kabullenememenin getirdiği umutsuzluğu çarpıcı bir şekilde betimler. Cengiz Aytmatov, eserlerinde babalık kavramını işlerken, hem kişisel deneyimlerini hem de geniş toplumsal gerçekleri yansıtır. Bu durumu, yaşadığı hayatla eserleri arasındaki yakın bağla açıklar: "Bence benim kitaplarımın en büyük özelliği gerçekleri yansıtmasıdır. Hayatın kendisini ve karşılaştığım acı, tatlı her şeyi olduğu gibi kitaplarıma aktardım." Sonuç olarak, Cengiz Aytmatov eserlerinde babalık olgusunu işlerken, hem kendi deneyimlerinden yola çıkar, hem de toplumsal gerçekleri göz önünde bulundurur. Eserlerinde babasız kalan çocukları, çocuksuz kalan babaları ve ailelerin yaşadığı zorlukları anlatır. Bu sayede, oku
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
yucularına hem kendisini hem de çevresindeki dünyayı daha iyi anlama fırsatı sunar. Eserleri, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yaşanan acıları, kayıpları ve umutları aktarırken, okuyucuya bir yandan da düşündürücü ve derin bir bakış açısı sunar.
Erken Gelen Turnalar
Erken Gelen Turnalar
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,2bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.