Biz bir kukla sahnesindeyiz :
Kuklacı Felek usta,kuklalar da biziz.
Oyundayız birer, ikişer;
Oyun ,bitti mi sandıktayız hepimiz .
Ömer Hayyam.
#evreniyutançocuk
#trentdalton
Aldığı ödülleri sonuna kadar hak eden harika bir roman . İki kardeş öyle bir hayatın içinde varolmaya çalışıyorlardı ki soluksuk okudum .
Aile olmayı başaramamış bir çiftin çocuklarıydı onlar. Uyuşturucu satıcısı bir üvey baba ve bağımlı bir anne .Çocuklara bakıcılık eden eski bir mahkum .
Abi elim bir kaza sonucu konuşmayı bıraksa da havaya yazdığı yazılarla Eli Bell'in hep yanında olmuştu .
Uyuşturucu pazarlığı sırasında tanıştığı Tytus Bronz sayesinde hapse düşen bir anne ,
Yitirilen şanslı parmak ve tanımadıkları babasına verilen Eli Bell'in pes etmeye hiç niyeti yoktu .Hayranı olduğu Cailyn Spiens gibi suç yazarı olmayı çok istiyordu .
Suçlar değil de ,suç işleyen insanlardı O'nun ilgisini çeken .İyi ve kötü olmanın seçimini yaptıkları an .
Kötü olanların içinde az da olsa iyilik kalmış mıydı ? Daha on yaşında bir mahkuma mektuplar gönderen Eli için çok önemliydi bunlar .
Annesinin kaldığı hapishaneye girip suçlarla yüzleşmesi ,O'na umut olması unutulur gibi değildi .
Organ baronu Tytus Broz ile yüzleşmesi ,kayıp insanlar ,yitiren uzuvların bulunması ve büyük hesaplaşma ....Eli Bell'i bir suç yazarı yapabilecek miydi ?
Aile kavramı ,suç ve suçlu, kardeşlik,aşk ve arkadaşlık konularını derinden hissedeceksiniz.
Hikayenin başlarında zorlansanız da sonrasında elinizden bırakamayacağınız bir roman olacak .
August'un havaya yazdığı ;"Sonun, ölmüş mavi bir çalıkuşununki gibi " sözleri kitabı tam olarak bitirdiğinizde anlam bularak dimağınıza
kazınacak .
Hala okumadıysanız sakın kaçırmayın canlar .Kitapla kalın .