Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Odamda oturmaya devam ediyorduk. Ben bilgisayarımdan bir müzik açtım. Belki biraz kafam dağılır ve olayı anlarım diye düşündüm. Bu sefer şahsıma tutulan ayna başka bir aynaydı. Dünya absürt değildi, dünyayı absürt yapan sanki insanlardı. Dünya absürt değilse, olsa olsa bir imtihan meydanı olurdu. Zira, dünyayı imtihan meydanı yapan insanlar değildi. Wolfgang, “biliyorum, seni yormuş olabilirim. İstersen çıkıp gidebilirim,” dedi. “Hayır, kesinlikle yorulmadım. Sadece kafam karıştı ama lütfen devam et anlatmaya,” dedim. Wolfgang: “İşte dediğim gibi o bir erkek değil, kadın. Sevdiği, âşık olduğu erkekleri; yakınlaştığı, dost olduğu kadınlarla tanıştırıp onların sevgili olmasını sağlıyor. Sevdiği erkekler de çok yakışıklı ve kendince seçilmiş olduğundan bu erkeklere hayır diyemeyecek karaktere sahip kadınlarla kurmuş olduğu dostluğu bu yönde kullanıyor. Evvela, saf ve sır saklayacak bir kadın karakterle sıkı dost oluyor. Fizyolojik sıkıntılarını onlarla paylaşıyor ve kendini acındırarak, ayrıca sanatçı yönünü de kullanarak onları etkiliyor. Son yirmi yılda üç farklı kadınla böyle bir ilişkisi oldu. Üç farklı kadının da üç farklı erkekten üç farklı çocuğu oldu. İlk dostluk kurduğu Laura ile aynı eve çıktığı doğrudur. Herkes onları beraber sanırdı. Yani Wiktoria’yı onun erkek arkadaşı ya da kocası Mait sanırlardı. Hâlbuki Laura ile beraber eve çıktıktan sonra, onunla, deli gibi âşık olduğu ancak çevreye en yakın arkadaşım olarak tanıttığı Armin’i tanıştırdı. Armin çok yakışıklı bir gençti. Kültürel seviyesi de oldukça yüksekti. Konservatuardan tanışıyorlardı. Armin evlerine gide gele Laura ile yakınlaştı. Bu arada Mait yani Wiktoria da Laura’nın sıkı bir dostu olarak onu Armin ile beraber olması için heveslendirici konuşmalar yapıyordu. Derken, Armin ile Laura beraber olmaya başladılar. Ancak Armin aynı evde kalmıyordu. Sık sık evlerine konuk oluyordu. Yani anlayacağın Wiktoria yani Mait evin şeytanı idi. Ayrıntıya gizlenmiş ve ikisini de kontrol ediyordu. Onlara her taraflarından yaklaşıp, zihinlerini, sevgilerini ele geçirmişti. Laura’nın Armin ile beraberliğinden, işte o çocuk oluverdi. Sonra türlü tartışmalarla Laura ve Armin ayrıldı. Çocuk Laura’da kaldı. Armin alıp başını ülkesi Fransa’ya gitti. Laura türlü bunalımlara girdi. Mait yani Wiktoria çocuğa sahip olmak için Laura’nın bunalımından faydalanıp onu türlü depresyonlara soktu. Sonunda da Laura intihar etti. Mait’in yani Wiktoria’nın gözünün önünde aşırı dozda ilaç alarak intihar etti.”
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.