Bu hislerin bir bileşeni ve İslam ahlakının uzun vadeli tesirinin bir neticesi olarak bizler, halka ait hikmetin bir biçimi olarak dünyanın her yerinde insanların eşitliği, sosyal adalet ve yaşayan her şeye karşı hoşgörü ve merhametin canlı konseptleriyle karşılaşıyoruz. Bu olgular kendi başlarına daha iyi ve insanı bir dünya manasına gelmez. Lakin daha iyi ve daha insani bir dünya taahhüt ederler.