GÖKÇEN 2 #kitapyorumu "Ellerin, parmakların, dudakların, gülüşün, bakışın, tenin, kokun, vatanımın binbir parçası," diye devam etti müptelası olduğum ses tonuyla. "Kutsal, korunası, tapılası, uğruna ölünesi..." Bu seriye olan sevgim kalbimin en derininden geliyor. Okurken beni hem duygulandırıyor hem de güldürüyor. Karakterlerle onları yıllardır tanıyormuşum da hiç yabancılık çekmiyormuşum bir samimiyet ve yakınlık kuruyorum ki verdiğim tepkiler onlarla konuşmam bu da ispatı gibi. Hikayemiz Geri Kalanlar olarak kaldığı yerden devam ediyor. Bu defa geçmişin acı yanları da gün yüzüne çıkıyor ve hesaplaşma sürecini de birlikte getiriyor. Aşk ise zirve boyutuna çıkarken kaybetme korkusuyla da yüzleşiliyor. Aşığım bu kurgunun her bir satırına. Bitmesin diye yavaş okumaya çalışıyorum ama ne fayda o kadar akıcı ki elimde olmadan bir bakmışım bitivermiş. Üçüncü kitabın yolunu büyük hasretle gözlediğimi söyleyebilirim. Geçmiş zamanda yaşanılanların günümüze de evrilmesi çok hoşuma gidiyor. Pamuk ve Kepçük'ün kardan adam sahnelerine kalbimi bıraktım günümüz halini de okuyunca gözlerim doldu. En sevdiğim sahnelerden biriydi, her birinin kurduğu cümle çok güzeldi. Murathan'ın Gökçen'i arama süreci ve kavuşma anları öyle gerçekçi anlatılmıştı ki duygularla doldum taştım. Süleyman ve Aybüke cephesinde gelişen olaylar sevindirdi. Zülfikar ve Duru şu an best çiftim olma yolunda, baya zevk alarak okuyorum sahnelerini. Ama asıl favorim Mete işleri büyütüp takdirimi kazanıyor. Daha ne işler yapacaksın çok merak ediyorum doğrusu. Aile sıcaklığını da bir başka sevdim bu kitapta ve dostluk yine gözler önündeydi. Aşk ise her daim var ve kalbinizi titretecek seviyelere çıkabiliyor. Bir askeri kurguda ne ararsanız var, seriyle hala tanışmadıysanız rica ediyorum vakit kaybetmeyin. Bayılacaksanız. Şiddetle tavsiye ediyorum.

Gökçen 2Loresima · Ephesus Yayınları · 2024444 okunma

·

96 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.