Fiziksel zayıflığın tartışma götürür bir yanı yoktu. Yaban doğada hayatta kalabilen hayvanların fiziksel üstünlükleri yadsınamazdı. Ancak asıl şaşırtıcı olan, insan beyninin zayıflığıydı. Dünyanın tutsağı olmaktan asla vazgeçmeyen beynimizin nafile arzuların etkisi altında bir o yana bir bu yana savrulan biçimsiz bir et parçasına dönüşmesine engel olmak için bir şeyler yapılması gerekiyordu. Ona biçim vermeli, her türlü içgüdüsel yükten kurtararak hafifletici meselelere yönlendirmeliydik. Her insan bir zanaatkar olarak nitelendirilebilirdi. Görünmez yapılar inşa eden ruhsal inşaat işçileri. Ortaya koydukları yapı ise; kendileri.