Yazarın yazım dilini sevdiğimi söyleyerek başlayayım. Cidden akıcı ve yalın bir dili vardı diğer türlüsü okutamazdı kitabı. Kitap günlük tarzında fakat günler yerine yerler/zamanlar/mekanlar görüyoruz. Karakterimiz benim gördüğüm kadarıyla yalnız bir kadın, kendini bulamamış, eksik hisseden biri. Yazdıkları olaylara, yerlere üçüncü kişinin baktığı yerden bakıyor, izliyor ve anlıyor. Bana öyle geldi ki olmak istediği yerleri kaleme almış karakterimiz.
Kitapta altını çizdiğim pek çok alıntı vardı. Fakat kitapla aramda bir bağ kuramadım. Yorumlarını okuduğumda herkes çok beğenmişti. Bir an kendimden şüphelenmedim değil. Yazarın dili akıcı olmasa muhtemelen yarım bırakacağım bir kitaptı. Kitabın tam türünü anlayamasam da, şahsi zevkler doğrultusunda benlik degildi maalesef.