Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

:D :D
20. yüzyılın en büyük fizikçisi olarak nitelendirilen Albert Einstein, Almanya, Fransa, Belçika, İngiltere ve ABD’de yaşadı. Buralarda onuruna pek çok yemek verildi. Bu yemeklerin birinde sohbet esnasında ev sahibesi, ünlü bilim insanına “izafiyet teorisi”ni sorar. Albert Einstein’ın 1918 yılında öne sürdüğü izafiyet teorisi zamanın göreceli bir kavram olduğu, uzay ve zamanın bir algıdan ibaret olduğu, uzay ve zamanı algılama biçimimizin, nerede bulunduğumuza ve nasıl hareket ettiğimize bağlı bulunduğu gibi açıklanması öyle ayaküstü bir konuşmayla olmayacak, belli bir fizik bilgisi dahilinde, ancak bugün daha net anlaşılabilen teorilerden oluşuyordu. Ünlü fizikçi teoriyi açıklamanın faydasız olacağını anlatmak için şu örneğe başvurdu: “Hanımefendi, sıcak bir günde görme engelli bir dostumla bahçede gezerken bir ara ona ‘Canım bir bardak soğuk süt çekti’ diyeceğim tuttu. Dostum bana ‘Sütün ne olduğunu bilmiyorum’ deyince, ben de ‘Beyaz bir sıvıdır’ açıklamasını yaptım. Dostum bu kez ‘Sıvının ne olduğunu biliyorum ama beyaz nedir anlayamadım’ dedi. ‘Kuğu kuşunun tüylerinin rengi beyazdır’ dedim ben de. Bunun üzerine dostum tüyün ne olduğunu bildiğini fakat kuğuyu çıkaramadığını söyledi. Ben de ona kuğunun en önemli özelliğini söyleyerek anlattım: ‘Kuğu eğri boyunlu bir kuştur’. Dostum boynun ne olduğunu biliyordu, ancak bu kez de eğriyi anlamamıştı. Artık daha fazla sabredemedim ve adamın kolunu tutup dümdüz uzattım. ‘İşte bu düzdür’ dedim. Ardından kolunu dirsekten bükerek ‘Bu da eğridir’ diye açıkladım. Bunun üzerine görme engelli dostum heyecanlanarak şöyle dedi: ‘Evet şimdi anladım sütün ne olduğunu!’
·
360 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.