Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gazeteci Zekeriya Sertel, o günlerde yaşadığı kâbusu anlatıyor: “Memlekette bir terör havası esiyordu. Biz ne rejime düşmandık, ne de doğrudan doğruya günlük politikayla uğraşıyorduk. Onun için bu fırtınanın bize kadar geleceğini sanmıyorduk. İşimize devam ediyorduk. Fakat bir gün akşamüzeri eşimle birlikte beş yaşındaki yavrumuzu alarak Gülhane Parkı’na gitmiştik. Bir ağaç altında yavrumuzu seyrederek konuşmaya dalmıştık. Birden karşımıza bir polis dikildi ve beni Polis Müdürlüğü’nden istediklerini bildirdi. Bu davetin önemini o anda anlamadım. - Peki, dedim, çocuğu eve bırakalım, gelirim. Polis güldü: - Öyle değil efendim, dedi. Şimdi beraber gitmemiz lâzım. O vakit anladım. Terör bana kadar ulaşmıştı. Karımı ve çocuğumu parkta bırakarak polisle birlikte müdürlüğe gittim. Beni derhal bir odaya aldılar. Kapıyı kapadılar. Hiçbir şey sormadılar, hiçbir şey de söylemediler. Niçin tutulmuştum, ne olacaktım, hiçbir şey bilmiyordum. (Zekeriya Sertel, Hatırladıklarım 1905-1950, Gözlem Yayınları, İstanbul 1977)
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.