Bu tenhalıkta bu kalabalık; kelimelerin gün ortasında
kahveyle buluştuğu, şiirin yalnızlıkla dans ettiği ve
yokluğun varlık haline dönüştüğü bir dünyada
dolaşıyor. Her harften damlayan anlam, sessizlikte
yankılanıyor ve ruhu okşuyor. Burada yalnızlık bir
seçim değil, bir özgürlük hali olarak hissediliyor.
Kelimelerin sımsıkı sarıldığı bir sessizlik var etrafta; her
hece bir anlam yüklüyor ve ruhlara dokunuyor.
Bu tenhalıkta bu kalabalık, içinde derin duyguların
ve sonsuz anlamların gizlendiği bir dünya sunuyor
bana.