Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Son yıllarda gittikçe güçlenen bir duyguyla " başarılı olmak" denilen soyut virüsü reddediyorum. Daha çok ün, daha çok para, başka insanlar üzerinde daha çok otorite, daha çok şu, daha çok bu... Peki, bütün bunlar neye yarıyor? İnsanın derinliği mi artıyor, duyguları ve dünyayla uyumu mu gelişiyor? Hiçbiri olmuyor bunların! Soyut bir şan, şeref, para, iktidar dünyasının pırıltısı yüzünden hastalanıyor insanlar. Dilleri dolaşıyor, dişleri kilitleniyor. Birbirlerinden nefret ediyorlar. Kıskançlık krizleri geçiriyorlar. Gençlikten sonra ve yaşlılıktan önceki kısasık süreyi bir cehennem içinde geçiriyorlar. Oysa hiçbir "başarı" küçük bir kız çocuğunun gülüşündeki mutluluğu yaratamaz. Hiçbir ün, baharın ilk günlerinde omzunuzu ısıtan güneş kadar değerli değildir. Bir insanı sevmenin derinliği, hiçbir iktidarla kıyaslanamaz. Mutluluk, insanın kendi yaşamında... Küçük görülen, horlanan insanı ilişkilerinde ve doğayla uyumunda. Başarı isteyen, iktidar için çırpınan, şöhret için aklını oynatan insanlar... Buyurun devam edin. Aynı trende yolculuk etmiyoruz.
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.