Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli kitabının sonunu hatırlattı bana bu alıntı. Zebercet'in ayrılığı ama tabi farklı bir ayrılık şimdi sonunu söylemeyeyim. :)
Bana ne kadar kötü gelinmiş olunursa olsun ben ayrılık vakti çöktüğünde hiç kötü anımsayamadim. Hatta anımsayacak iyi şeyler aradım. Ve hayatıma girmek isteyen herkese iyi kal dilediğinde bulundum ama gidenlerin iyi kalması ne mümkündü ki?...
İşte tam olarak dediklerinin çerçevesinde bakmaya çalışarak yaşayınca hayatı isterse karşında ki dünyanın en kötü insanı olsun yine de onu kötü göremiyorsun,hayat sanırım bazen sanıldığından daha da pembe 😌🍂
Bir daha hayatında olmayacak/ olamayacak birini kötü hatirlamak istemiyor belki de insan. Ya da tüm kötülükler kişinin gidişiyle anlamını yitiriyor ve geriye sadece iyi şeyler kalıyor. Tuhaf bir olay sebebini çözemedim bende henüz.