On sekizinci yüzyıl bilimi Newton devriminin izinden giderek düzenli basitliklerin bilimini geliştirmesiyle ayırt edilirken, on dokuzuncu yüzyılın bilimi istatiksel mekanik aracılığıyla düzensiz karmaşıklık üzerinde duruyordu, yirminci ve yirmi birinci yüzyılların bilimiyse düzenli karmaşıklıkla yüzleşiyor. Bu yüzleşme başka hiçbir alanda biyolojideki kadar fırtınalı değil. Başka hiçbir alanda yeni kavramsal araçlara duyulan ihtiyaç bu kadar derin değil.