Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
1/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bilir miyim? Bu minimini kızcağızın gözleri böylesine affolunamaz satırlar okuyacak... Hani bizim ahlakımızı bu diziler bozmuştu? Bu ne lan? Meğer bizim ahlakımızı diziler düzeltmiş. Şoklardayım... ŞOKLARDA! Şu Uşaklının 1901'de yazdığı şeye bakar mısınız? İlk olarak İstanbul yüksek kaltaklarından Firdevs'le başlayalım. Bu Melih Bey Takımı maşallah Servet-i Fünun Kardashianları gibi. Firdevs öyle bir yollu ki yollarıyla kocasının ölümüne sebep oluyor. Ardından bu yollar Peyker(25) ve Bihter(22) adlı çocukcağızların kısmetsiz kalmasına yol açıyor. Bu yaşlar artık kız kurusu yaşları, bu ikisi ölmüşler de mezarlarına toprak atanları yok. Neyse ki Peyker'i malsız mülksüz Nihat alıyor. Bihter'e de sübyancı Adnan(50+) talip oluyor. Bihter anacığına diyor ki "Zaten senin yüzünden evde kaldım, bana talip falan çıkmıyor. Ben Boğaz'ın en büyük yalısına sahip bu Adnan sugar daddysine varacam." Ama bu kelimelerle söylemiyor tabii bunu eski bir edebi dille söylüyor. Unutmayalım 1901 yılındayız. Adnan Bey cephesinde 12 yaşında bir kızcağız var. Yanlış okumadınız O N İ K İ. Ve bu kız bir Electra kompleksi içinde babasına tapıyor. Babam benle yetinemiyor falan diye sinir krizlerine girip ayılıp bayılıyor. Fındık beyinli ev faresi, baban senle nasıl yetinebilir? Seni mi biksin? Mal orospu. Bu arada evde yirmi yaşında bir azgın teke var (Behlül as you know). Bu Behlül Pera Palaslarda gece gündüz karı kız alemi yapıyor. Bihter eve geldikten sonra Behlül sırasıyla Peyker, Firdevs ve Bihter'e sarkıyor. Sıra bu ha yeminler olsun. Firdevs'i falan azıcık elliyor. Tabii o zamanın ellemesi dirsekle bacağa bir saniyeliğine temas etmek çünkü fazlası pek ahlaksız olur ahahahahhah. Neyse sonuçta Firdevs'i de elliyor bu koca yürek. Bihter'i elde ettikten sonra onu da boynuzluyor. Sonra da sıra Nihal'e geliyor. O ara Nihal büyüyor tabii 13 oluyor :D Bunlar olurken de sayfalarca bitmek tükenmek bilmeyen ruhi bunalımlar okuyoruz. Herkes buhranlı. Herkes kendince çok haklı ama biz okudukça bayılıyoruz. Çünkü kimsenin derdi dert değil. Sadece Habeş oniksi Beşir'e üzüldüm biraz. Bir de Matmazel Mlle de Courton kitapta sürekli "ihtiyar kız" olarak tanımlanıyor. Kusura bakmayın da yazılan dönemin şartlarıyla eleştiremeyeceğim. Basbayağı öküz bu adam. Birinci Dünya Savaşı'na yıllar kalmış olması, imparatorluğun bok yoluna gitmesi Halit Ziya Bey'in umurunda falan değil görüyorsunuz. Zevki sefa içinde hayal alemlerinde Osmanlı smutu yazıyor adam. Yüce Türk klasiğine bakın heyt bre! Yaşasın edebiyat. Yani acaba sorun bende mi diye düşünüyorum bazen ama sonra okuduğum harika klasikler aklıma geliyor. Bu dünyada bu ucubeyle aynı zamanlarda yazılmış hatta daha da önce yazılmış ve hastası olduğum kitaplar aklıma geliyor. Sonra diyorum ki sorun bende değil. Sorun Uşaklı bu ruh hastasında. Midem bulandı gerçekten ya. Hani Lolita'da bile midem bu kadar bulanmamıştı çünkü en azından bok gibi olan tek karakter vardı. Bunda herkes Deccal gibi. Abi bari otursaydın da Yatak Odasında Felsefe'yi falan yazıp rahatlasaydın. Büyük Osmanlı düşünürü Halit Ziya Bey...
Aşk-ı Memnu
Aşk-ı MemnuHalid Ziya Uşaklıgil · Yakamoz Yayınları · 201617,8bin okunma
·
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.