Zaman, namlunun ucundan rasgele havaya atılmış bir kurşun gibi ilerler. Zamanı durduramayız, geriye alamayız. Çok küçüğüz onun karşısında. Bu yüzden hızlı düşünmemiz, hızlı karar vermemiz, hızlı seçmemiz, kırdıysak hızlı telafi etmemiz, istenmiyorsak hızlıca gitmemiz gerekir kendi iyiliğimiz için. Ne yazık ki zamanı oyalama lüksümüz yok.
Kendimize karşı dürüst olalım. Verdiğim hiçbir karar için pişman değilim desek bile, derinlerde bir yerlerde içimizi kurt gibi kemiren pişmanlıklarımız yok mudur? Her şey başka türlü olabilirdi, diye düşünmemiş miyizdir hiç?