Karşılıklı kaçamak bakışlar ve ürküten bir sessizlik... İnsanın iyiye yorduğu her şey için kendisine kızdığı, ümitlenmekten ölümden korkar gibi korktuğu o anlar... Alper, sessizliğin neyi getireceğinin bilincinde, susmamacasına konuşmaya başladı. Sesi uzun bir tefekkür sürecinin sonunda varılmış derin çıkarımları izah edecekmiş gibi ciddi bir tona bürünmüştü. "Psikoloji güzel bölüm. Aslında benim psikoloji okumam lazımdı." Sedef, "Neden?" diye sordu, sormasa ayıp olacakmış da ondan sormuş gibi ilgisiz bir tonla. "Sana bir soru," dedi Alper. Sedef'in bedeni dikkatini toparladığını ele verdi; Alper işlerin yolunda olduğunu düşündü. "Sence bir vegan ile bir dinci yobaz arasında çok fark var mıdır?" Sedef, "E herhalde," dedi derhal. "Yani biri kurban kesiyor diğeri..." Alper Sedef'in sözünü kesti, "Peki ya bu vegan da et yiyenleri deri giyenleri..." kızın ceketini işaret etmişti bakışıyla, "cani, katil filan olmakla suçlayıp onları sürekli doğru yol bildiği yola çekmek için uğraşıyorsa?" Alper bir yandan derdini anlatıp anlatamadığının telaşı içinde seri cümlelerle konuşuyor ama bir yandan da tüm bu edanın ardına gizlenerek Sedef'in deri ceketinin altında kaldığı için tam seçemediği memelerinin küçük mü büyük mü olduğu sorunsalını çözmeye çalışıyordu. "İşte bu her anlamda farklı gözüken, inançları çatışan insanların aslında ortak bir psikolojiye sahip olduğu açık... Ona odaklanırsak insanı anlarız bence oradan da insanın olguları... Ya da bak mesela derslerde on dokuzuncu yüzyıl sonundan fotoğraflar görüyoruz siyah-beyaz. Ya da sepya renk mesela eski fotoğraflardaki... Onların bize yaşattığı nostalji ya da eskilik hissini yüz sene sonra da bugün çektiğimiz fotoğraflar yaşatacak. İşte her şey değişecek, renk, görüntü, teknoloji ıvır zıvır ama hissedilen aynı kalacak. Aşk gibi mesela ya da eğlenme isteği gibi... Hep vardı hep var olacak bence... İşte bu ortak hissiyatın psikolojisi..." Alper Sedef'in gözlerinin bir lahza ışıldadığını fark edince sustu. Sanki kızın gözbebekleri sönmüş birer deniz feneriydi de bir gün tekrar parıldamaları için sarf edilmesi gereken sihirli kelime aşktı. Laf olsun diye kilide sokulan ve açması umulmayan anahtarın işe yaradığı anlardaki gibi mutlu bir şaşkınlığa kapıldı Alper. "Benim tek tercihimdi ve çok seviyorum bölümümü," dedi Sedef. "Evrimsel psikoloji ilgini çekebilir senin. Ama sadece psikolojinin bu kadar büyük genellemelere yeteceğini sanmam. Bence sen psikoloji okusan şimdi, 'Benim tarih okumam lazımdı,' derdin. Tarihi de severim ben ama daha çok dedikodusunu. Tarihe anneannem bakıyor bizde..."
Sayfa 51 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.