… bu sarık biçiminde, küçük tıkız francaları pek severdi.
Bunlar, belki haçlı seferleri devrinden kalma, gotik çağı yiyeceklerinin son örnekleriydi; gürbüz Normandiyalılar, sofrada, meşalelerin sarı ışığı altında, tatlı şarap güğümleriyle dev gibi jambon ve sucuk yığınları arasında, yutulacak Mağribi kelleleri zannederek karınlarını bunlarla doldururlardı.
Eczacının karısı da, dişlerinin pek bozuk olmasına rağmen, o tıkız francalaları, tıpkı eski Normandiyalılar gibi, kahramanca tıkır tıkır yerdi;
bu nedenle, Mösyö Homais, şehre her inişinde, karısına bunlardan getirmeyi hiç ihmal etmezdi, hep Massacra sokağındaki meşhur börekçiden gidip alırdı.