Başkalarına kolaylıkla anlayamıyacakları bir işi, bir düşünceyi ona iki kelimede söyleyiverirdim. Anladığını, can alacak yerinden anladığını bir işaretle belli ediverirdi. Çok zekiydi.
Dinlerken insana çokluk bakmaz, adamın üstüne düşüp şaşırtmaz, yormazdı. Bırakırdı kendi haline. Dinlemez bile görünürdü. Söyle nenleri sevdiyse, aklına uygun bulduysa kendini tutmaz, düşüncesi ni açığa vururdu. Yok, gözü tutmadı mı kimi zaman itiraz eder, doğrultmıya, düzeltmiye kalkışır ama çok da ayak diremezdi. An laşılan içinden, •Ne halin varsa gör• der, geçerdi·. Konuşkan değil di zaten. Çok tatlı susardı. İnsan onunla saatlerce konuşmadan iyi vakit geçirebilirdi. Ortak bir hatıranızdan, eski günlerden anlatmı ya başladınız mı • Bak o ne zamandır? biliyor musun?• der, size yılını, ayını, gününü, yerini söyleyiverirdi. Hafızası çok, ama çok kuvvetliydi. Arkadaşlarının mektep numaraları, telefon numarala rı, yolculuk, tanışma, eğlence