Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

157 syf.
10/10 puan verdi
Eser ilk defa 1937-1938 yıllarında İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenmiş bir piyestir. Dönemin en iyisi olarak anılan Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine Necip Fazıl bir oyun yazar “Tohum” adında. Fakat tutmaz, seyirciler beğenmez. Bunun üzerine Necip Fazıl, kendini Muhsin Ertuğrul’a borçlu hisseder ve hırs içinde bu eseri yazar. Psikolojik tahlillerle, mistik düşüncelerle süslenmiş eseri gerçekten hayranlıkla okuyup bitirdim. Herkes okumalı, okutmalı. Olay örgüsüne fazla girmeden kısa bilgilendirme yapmak isterim. Oyunda bir yazarımız var ve bir piyes yazmıştır, çok da tutmuştur. Gazetecinin biri onunla röportaj yaparken eserde babasının kendisini incir ağacına astığını söyleyip, sizin de bahçenizde incir ağacı var. Der. Aslında bütün piyes burasıdır. Hüsrev(yazar) karakterini yaratır, ona bir de kader çizer. Eserin sonlarında der ki; “Tüm suç benim, ben bir adam yaratmaya çalıştım. Bir de ona kader çizdim. Sonra ne oldu? Ben Allah mıyım?” Fakat bu yarattığı karakterin kaderini aslında kendisi yaşamıştır. Ve buna artık katlanamaz. Tıpkı kendi babası gibi ve yarattığı adamın babası gibi kendini evinin bahçesindeki incir ağacına asmak ister, fakat incir ağacı kesilmiştir. Devreye hükümet doktoru girer, Hüsrev’i almak isterler. Annesi yalvarır “gitme oğlum.” Tek söylediği cümle şudur; “ Ne yapayım anne kestiniz incir ağacını.”
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
·
1.125 görüntüleme
RhnD okurunun profil resmi
Necip Fazıl, İdelocya Örgüsü'nde eser ortaya koymanın(yaratmanın) insanı Tanrı' ya yaklaştırdığından bahsettiğini hatırlıyorum. Sanırım bu düşüncesi onun erken yıllarında da geçerliymiş. Kitabı yakında okumayı düşünüyordum, elinize sağlık🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.