Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı tek kelimeyle özetle deseler mecalsizlik derdim. Kitapta hayvandan ota kadar her canlıya sinmiş olan öyle bir hal var ki “mecali kalmamış” diyerek anlatmak da yetersiz kalır aslında. İnsanların durumunu anlatmaksa çok daha zor. Ölmüşler de ağlayanları yok desem ya da ölseler daha iyi desem yine eksik kalacak çünkü o kadar bitik durumdalar ki yaşam-ölüm ayrımı çoktan kalkmış, sürünmeye bile yanaşmadan teslim olmuşlar kadere. İşte bu halkın adı ‘Can’. Küçükken bu mecalsizliğin içinde ölmesin diye annesi Gülçatay tarafından resmen kovularak gönderilen Nazar Çagatayev yıllar sonra halkını bulup can vermek için döner. Amacı onları kurtarıp sosyalizm ile yaralarını sarmak ama halkı o kadar zor bir vaziyette ki o da bu sefaletin bir parçası olmaktan kendini kurtaramıyor. Son aşamada ne olduğu okuyanlara kalsın ama ben sonunun bağlanışını biraz hızlı buldum. Yani açıkçası halkı bulup kurtarmaya çalışma aşaması kitabın büyük bir çoğunluğunu oluşturuyor ama benim sonrasına dair daha çok beklentim varmış, bitince anladım. İsimlerden anlayacağınız gibi bize yabancı olmayan bir coğrafyadalar. Sarıkamış çukurunun ismi çok geçiyor ve o yüzden Türkmen, Özbek soylarıyla muhatabız. Platonov atmosferi kesinlikle çok iyi vermiş.Öyle ki o bunaltıcı, buhranlı, yaprağın bile düşmeye mecalinin olmadığı atmosfer yüzünden okurken fena oldum.Yürüyemeyen hayvanların oturup kalkarken kemiklerinin çıtırtısının duyulması, bir lokma yiyecek olmadığından yarasına dadanan yırtıcıları avlayabilmek için kıpırdamadan yatanlar, susuzluktan ölmemek için nemli kum yiyenler…Valla bunları yazarken bile tekrar fena oldum. Sonundan beklediğimi alamasam da sırf bu başarılı atmosferi için bile takdir edilesi bir kitaptı.
Can
CanAndrey Platonov · Metis Yayınları · 2013980 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.