Irkçılık Avrupa kökenli bir kavramdır ve bugünkü anlamıyla ilk kez on yedinci yüzyılda doğmuştur. Voltaire, Kant, Hume gibi aydınlanma filozofları, ırkçı görüşleriyle benimsedikleri hümanist aydınlanma idealleri arasında bir çelişki görmemişlerdir. İnsanın yüceltilmesi üzerinden kendini tanımlayan hümanist kültür, Batı dışına çıkar çıkmaz insanları köleleştirmiş, onlara hayvan muamelesi yapmış, bu tutarsızlığa çözüm bulmak ve vicdanları yatıştırmak için de hayvan muamelesi yaptığı yerlilerin gerçekte de bildiğimiz anlamda insan sayılamayacağını kanıtlamaya çalışmıştır.