Uzun süre 2. Dünya Savaşı olaylarını anlatan kitaplar okuduğumda dolayı yerli yazarlarımızın dilini unutmuşum. Ki Orhan Kemal ile çok genç tanıştığıma fazlasıyla pişmanım. Yazarın " El Kizi" kitabından sonra okuduğum 2. Kitabi olay 2. Dünya Savaşı sonrası Adana sıcağında geçmektedir. Gerek betimlemelerin sağlamlığı gerekse pamuk işçiliğinin zorlukları en ince ayrıntısına kadar anlatılır okuyucuyu içine çeken bir kitaptı. Kitapta k8 her karakteri fazlasıyla mantıksız bulup hiçbirine kızamıyorsun. Çünkü hepsini affettiğin nokta yokluk içindeki insanın taşıdığı umut. Hayatın gerçekliğini öyle bir vermiş ki yazar " Evet diyorsun. Insanlar yoklukta bel bağlıyorlar karşılarına çıkan her işe her kisiye" bazen baba olup evladı affediyorum bazen evlet olup babayı... Bizde de öyle değil midir? En yokluk zamanda biri çıkar karşına ya da bisey olur bu ışık benim ışığıdır bırakmayalım dersin. Hayallere dalarsın, büyük planlar ve eline kalan hayal kırıklığı. İnsandan çıkıp insanı anlamanı sağlayan güzel bir eserdi.