İnsanda en köklü azı dişinden daha derin, insanın kol ya da bacağından daha fazla tutunduğu bir şey vardır: yaşama arzusu.
Bu nedenle bütün deneyimler insana şunu haykırır: her şeyden önce yaşama arzusunu kaybetmemek için bütün önlemlerini al. Hayatta ne kaybedersen et, eğer yaşama arzusunu korursan, hepsini geri getirmen mümkündür.
Tanrı aksini düşünür. Der ki; eğer samimi bir dindar olmasını istiyorsan, dünyadan vazgeçmesini, kendisinden vazgeçmesini ve beni sevmesini istiyorsan; her şeyden önce kişinin yaşama arzusunu yok etmelisin.