Gönderi

"Müslümanlara gelen bu açlık, bu zâyiât-ı mâliye ve meşakkat-ı bedeniye nedendir?" Rüyada demiştim: "Cenâb-ı Hak, bir kısım maldan onda bir veya bir kısım maldan kırkta bir kendi verdiği malından birisini bizden istedi; tâ bize fukarâların duâlarını kazandırsın ve kin ve hasedlerini menetsin. Biz, hırsımız için tamahkârlık edip vermedik. Cenâb-ı Hak, müterâkim zekatını; (kırkta otuz, onda sekizini) aldı. Hem her senede yalnız bir ayda yetmiş hikmetli bir açlık bizden istedi. Biz nefsimize acıdık; muvakkat ve lezzetli bir açlığı çekmedik. Cenâb-ı Hak ceza olarak yetmiş cihetle belâlı bir nev'i orucu beş sene cebren bize tutturdu. Hem yirmidört saatte bir tek saati, hoş ve ulvî, nûranî ve faideli bir nevi tâlimât-ı Rabbâniye'yi bizden istedi. Biz tenbellik edip, o namazı ve niyazı yerine getirmedik. O tek saati diğer saatlere katarak zâyi ettik. Cenâb-ı Hak, onun kefareti olarak, beş sene tâlim ve tâlimât ve koşturmakla bize bir nevi namaz kıldırdı." demiştim. Sonra ayıldım, düşündüm, anladım ki; o rüya-yı hayâliyede pek mühim bir hakikat vardır.
Sayfa 46
·
34 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.