Romanların gerçek dünyayı taklit etmesi yerine, gerçeklik romanslara özeniyordur Don Kişoť'un hayatında. Bir yandan da hayal dünyasının gerçek olduğunu savunmak uğruna savaş veriyordur. Uğruna ölmeye değer ideallerden uzak bir yaşam düşünemez. Etkisi altında kaldığı öykülerin hâlâ inanılacak yanları kaldığını ispatlamak ister sanki.