Günümüz hükümetleri, partileri ve ideolojileri, cenneti yeryüzünde kurmak iddiasındalar cehennemsiz bir cenneti içinde yaşadiğımız düzenden, cehennemi ve ölümü anımsatan her şey kaldırıldı. Onlardan
çok seyrek söz ediyoruz. Mezarlıklar köy meydanına ya da şehir merkezine yakın olacak yerde, gitgide daha sapa yerlere kuruluyor. Dinin egemen olduğu günlerde cehennem ve işkencenin gizli saklı bir yanı yoktu. Oysa bugün, hükümet terörü ve infazlar kamuoyundan gizleniyor. Bugün, yeryüzündeki cehennem sansüre tabi. Tabu sayılıyor.
Şimdilerde yaşamın amacı, zengin olmak ve sonsuza kadar yaşamak. ideal ölüm, ani ölüm. Ölümden sonraki yaşama duyulan ilginin yerini, ölümsüzlük arzusu almış. Türümüz, ömürlerin uzamasıyla övünüyor. Herkes genç görünmeye, genç yașamaya çalışıyor. Bize daha az iş ve daha çok eğlence vaat ediliyor. Robotlar hepimizin köle sahibi olmasını sağlayacak. Aylaklık edeceğimiz, sürekli tüketeceğimiz
hiç durmadan, hiç durmadan artacak. Öyle umuyoruz. Bu elbette meydan okumasız, heyecansız, inisiyatifsiz, ilgi çekici higbir yanı olmayan bir cennet. Ellerimizin arasından kayıp gideni duyumsamak mümkün değil her geçen gün bir öncekinin eşi. Cennet totaliterdir, çünkü vatandașlara sunulmak istenen yeryüzü cenneti, hükümetlerin kendi
tasarımıdır. Bu cennetin nasıl bir şey olacağı, uzmanlar ve politikacılar tarafindan kararlaştırılır. Yönetenlerin cennet kavramı onların gözünde öylesine eksiksiz, öylesine mükemmeldir ki, cehennemin bile edilmez. Cennete alternatif olacak bir cehennem yoktur ortada. Hükümetlerin yanılgıya
düşmüş, her şeyi doğru düşünememiş, kibirlerine yenilip günah işlemiș olmaları diye bir olasılık yoktur. Olsa olsa, siyasal partiler arasında seçim yapma şansımız vardır, sözüm ona.