Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir seferinde cidden çok değerli kürkler hediye olarak verilmiş. Bunlar, benim öğrendiğime göre Hıristiyan olan hatunun meskenine konulmuşlar. Kâhinler kürkleri alıp giyerek mutat bir şekilde ateşin arasından geçmişler. Bununla birlikte haklarından fazla pay almayı becermişler. Fakat hatunun ev hizmeti ve hazinesine bakmakta olan kadın onları yakalatmış ve hatunun önünde azarlamış. Bundan kısa bir süre sonra hatun hastalanmış ve vücudunun çeşitli yerlerinde ağrılara yakalanmış. Hastadan fazla uzakta olmayan kâhinler çağrılmışlar. Kızlardan birine elini ağrıyan yerin üzerine koymasını ve orada bulduğunu tutmasını emretmişler. Kız buna uyarak emredildiği gibi yapmış ve elinin altında küçük bir parça keçe veya böyle bir şey bulmuş. Bir emir üzerine bunu yere koymuş ve bu şey adeta bir canlı gibi kıvrılmaya başlamış. Bunun üzerine suyun içine atılmış ve bu şey bir sülüğe dönüşmüş. Kâhinler, "Hatun bu herhangi bir cadıdır, seni cadılıklarıyla rahatsız ediyor," diyerek kendilerini ihbar eden o kadını suçlamışlar. Bunun üzerine bu kadını alıp kamptan atmışlar ve araziye bırakmışlar. Yedi gün boyunca kırbaçlayarak veya diğer cezalardan uygulayarak suçunu itiraf etmesini istemişler. Bu arada hatun ölmüş. Kadın bunu duyunca, "Hatunun öldüğünü biliyorum. Beni de öldürün ki ben de onu takip edeyim, çünkü ona karşı hiçbir kötülük yapmadım," demiş. Kadın hiçbir şey itiraf etmeyince, Möngke onun hayatta bırakılmasını emretmiş..
Sayfa 169 - Kronik KitapKitabı okudu
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.