Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Anne baba kavramını hor görüyor, aileyle ilintili her şeyden doğal olarak nefret ediyor ve köken kelimesinden gerçekten tiksiniyordu. Bir ailenin içine girmek onun için daima imkânsız olmuş, onu tanıdığım müddetçe asla böyle bir şey yapmamıştı. Her türlü tabir caizse bağlılık duygusunu başka her şeyden fazla hor görüyordu."
Sayfa 45 - YKYKitabı okudu
·
117 görüntüleme
Bay C okurunun profil resmi
Tamamı; "Kendi eseri olduğu kadar, onu eğitenlerin, anne babasının da eseriydi ama aslında onları hiçbir zaman anne baba olarak görmemiş, anne babasından bahsetmeyi daima reddetmiş, asla anne ya da baba dememişti, oysa tabii ki annesi annesi, babası da babasıydı. Anne baba kavramını hor görüyor, aileyle ilintili her şeyden doğal olarak nefret ediyor ve köken kelimesinden gerçekten tiksiniyordu. Bir ailenin içine girmek onun için daima imkânsız olmuş, onu tanıdığım müddetçe asla böyle bir şey yapmamıştı. Her türlü tabir caizse bağlılık duygusunu başka her şeyden fazla hor görüyordu. Kitle onu her yönden ürkütüyordu. Yalnız kovboy daha lisede kendini soyutlamış ve hiçbir topluluğa kaptırmamıştı. Okul gezisi denilen gezilere daima gönülsüzce katılmış, bütün lise boyunca, hatırladığım kadarıyla ancak asgari düzeyde topluluk içine girmişti, çünkü, kendisinin de sık sık söylediği üzere, bu onun doğasına ve bilhassa kafasına tamamen tersti. Enerjisinin yüksek oranını lise ve onun tahrip mekanizmasına, her bireyin doğasını hedef alarak sırf her bireyin doğasını bozmak, tahrip etmek ve devamında yok etmek amacıyla kurulmuş olan okula karşı kendini savunmak için kullanmak durumunda kalmıştı. Öğretmenleri ve profesörleri daima sadece, her yıl zekâ insanlığının yüzde doksanını yok eden bu doğa bozma, tahrip etme ve yok etme mekanizmasının bir uzantısı olarak nitelerdi. Ona göre, her kim erken yaşta enerjisinin büyük bölümünü sırf bu kitle çılgınlığına direnmek için kullanmazsa, kaçınılmaz bir biçimde ahmaklığın pençesine düşermiş. Ama hayatta kalabilmek için kitle olarak tarihle kitle olarak şimdiki zamanın daima aynı anda hakkından gelmek gerekiyormuş, ki pek az insan bunu başarırmış. Açık konuşmak gerekirse, daima her şey bireye karşıymış ve birey süreç içinde daima her şeyle tek başına mücadele etmek zorundaymış, ki bu süreç de doğal olarak daima ancak ölümcül bir süreç olabilirmiş. Hayat ya da varoluş, kendini her anlamda her şeyden kurtararak geleceğe atma yolunda sergilenen bitmek bilmez ve gerçekten aralıksız, umutsuz bir çabadan başka bir şey değilmiş, ki gelecek de yine o aynı, bitmeyen, ölümcül sürece kapı açıyormuş. Kitle, bırakın düşünmeyi, düşünceyi bile reddeder, çünkü aksi takdirde göz açıp kapayana dek yok olurmuş, dolayısıyla temelde, hiçbir şeye değil bir tek düşünmeye karşı olan, bütünüyle düşünce yoksunu bir kitleyle uğraşıyormuşuz. Doğduğunda anne babadan ve bu anne babaya yapışmış olan bütün insanlıktan kendini koparması gerekmiş, yavaş yavaş ama tutarlı bir biçimde ve en sonunda ebediyen, ki kendi kafası karşısında ölümüne utanmak zorunda kalmasın."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.