Jung, Ashâb-ı Kehf kıssasını takip eden âyetlerin, ilk bakışta kıssadan bağımsızmı izlenimi uyandırdığını
söyler. Bu izlenimin bir yanılma olduğunu belirttikten sonra, kıssa ile onu takip eden âyetler arasındaki ilişkiyi gösterir. Yeniden doğan mağara ashabının yeni yasalarında, dünyadaki ahlâk kurallarıyla sorumlu olmadıklarını belirtir. Yeniden doğmamış diğer insanların ise ahlâk kurallarına bağlı kalma ihtiyacı içerisinde olduklarını söyler. Kıssayı takip eden ahlâk kurallarıyla ilgili âyetlerin, Ashâb-ı Kehfin yeniden doğuşunun ardından, geride kalan diğer insanlan ilgilendirdiğini
söyler. Jung, bu değerlendirmesiyle, aynı zamanda "âyetler arasındaki tenasüp ve insicam" konusunda da yeni bir örnek ve bakış açısı getirmiş olur.