Sonuç olarak :
Tüm bu olgular bize gösteriyor ki güncelliği kalmamış sorunlardan, kısır döngülerden ve günübirlik tartışmalardan ahlakı kurtarıp hayatın ve gündemin içinde ve ilerisinde, yaşanılabilir ve sürdürülebilir ahlaki problemlere odaklanmak zorundayız. Bu sebeple iyi yetişmiş; interdisipliner okumalar yapabilen, aktüel konu ve problemlere duyarlı, münevver, dinî hassasiyete sahip düşünür, ahlakçı ve hukukçulara ciddi anlamda ihtiyaç duyulmaktadır. Müslümanlar, geleceğe ve geleceğin insanının üreteceği sorunlara şimdiden hazır olmak zorundadır. Ancak saydığımız bu yetkin düşünürler ve ahlakçılar sayesinde tıpkı bir dönem kadim ulemanın nazari fıkıhta yaptığı gibi henüz işaretleri ve emareleri görülen bu sabık problemlere vaktinden önce çözümler üretebilir ve sürecin nasıl doğru bir şekilde yürütülmesi gerektiğine dair ilkeler belirleyebiliriz. Aksi takdirde gündemin arkasında ve sorunun altında kalarak birkaç kuşağı kaybetmek gibi ağır bedeller ödeyebiliriz.📌
•| Diyanet Aylık Dergi / Nisan 2024
Sayı: 400 🌙