Şimdiye değin söylenenler dikkate alındığında, bahsettiğim tarihe ilişkin konuşmaların ortak paydası, bilgiye değil, ya vehme ya da temenniye dayanmalarıdır. Bundan daha da önemlisi, yenilgi ve kaybetme psikolojisi tüm söylenenleri yönlendirmektedir. Bu toprakların çocuklarının tarihlerini bir kayıp, bir boşluk, bir karanlık olarak görmeleri, yenilginin kafada başladığının kanıtıdır. Her yenilgi geçicidir; tıpkı hiçbir zaferin sürekli olmaması gibi. Fakat kafada yenilginin çaresi yoktur; kaybı, kafada başlayan bir insanın başarı şansı olamaz. Hâlbuki biz zaferle değil, gayretle mükellefiz.