Su damlasından okyanus olan kardeşimiz.
Türkiye'de en çok önerilen kitaplardan biri.
Makamına hak ettiğini düşünüyorum.
İlk başta "Abartmayın, ne yükselttiniz kitabı?" demiştim. En sonunda "Tamam, kesinlikle okuyorum artık." dedirttiler.
Evet, minik Martin'imiz.
Bir bilgi birikimi olmayan Martin'imiz.
Ama sorun bakalım, Martin o zaman mutlu muydu? Evet, o zaman mutluydu Martin.
Yazarımız harika dersler vermiş, yer yer de aşkı konu almış.
Yorum yapmak çok içimden geliyor ama spoiler vermek istemiyorum. Ayrıca kitap hakkında çokça yorum yapılmış.
Martinimiz çokça dışlanmış bir o kadar da küçük görülmüştür günümüzde de dahil o zamanlar da halen dış görünüşe önem veriliyordu.
Güzelim Martin'in ne konuşması ne de giyimi iyidir ama insanlar o kadar çok bu tip konulara bakıyor ki Martin'in güzel şairliğini göremiyorlar.
Bir zamanlar kimse martine bakmazken şimdi kıymete bindi martin.
Ah Martin, acını anlıyorum. Selam vermeyen adam, sen ünlü olunca sana selam verir oldu. Seni adamdan saymaya başladılar.
İçindeki potansiyeli biz okurlar olarak çok iyi gördük.
Zamanında kızları önemseyen adam sadece kitaplara bakar oldu, sadece şiir roman yazan adam oldu. İşte aşktan nasibini alamayan erkek en tehlikeli, en güçlü erkektir, arkadaşlar.
Gördüklerim üzerine, Martinimiz 
Friedrich Nietzsche hayranı.
Der aralarda sen haklıydın Friedrich Nietzsche diye. Sebebini bilmeyenler için söyleyeyim arkadaşlar. Filozofumuz aslında kadınlarla iyi anlaşamaz, yalnız başına kalır; bunun yarası üzerine kadınlar hakkında iç açıcı olmayan cümleler kurma durumuna başvurur. Erkeklerin yarası ağırdır, kadınlar hele ki Martin gibi denizlere açılan bir erkekse, işte en gururlusu odur ve de en yarası derin olan adamımız. Ama kitap özellikle sonlara doğru bu konuya kayar.
Sevdiği kız Ruth hiç ama hiç inanmaz Martin'imize.
"Sen yazarlık yapamazsın. Senden bir iş gelmez."
Meslek edinmemiş, ondan önce de Ruth der, okulu bitir, dilini geliştir. Sanki, Ruth çok mükemmel birisi.
Martin'in yaşadığı acıyı denizler, okyanuslar bile alamaz.
Ki anlıyoruz şan şöhret herşeydir.
Para insanlık dışında herşeyi çeker yalanlar dolanlar entrikalar.
Arkadaşlar, düşünsenize o kadar iyi kitap yazdınız ki kimse sizi takmıyor. Dergiciler, sponsor olan taraflar, yayıncılar, kimse ama kimse sizinle ilgilenmiyor. Herkes üne, şana bakıyor.
Martin der, ünlü olduktan sonra.
Ben bu kitapları en başında yazdım.
Siz bakmadınız ama şimdi beğeniyorsunuz..
Bu cümle benim için çok acı.
Sanat adı altında yapılan her şey, ün olmadıkça kazanç elde etmek çok zordur.
Kapak fotoğrafı çok manidar. Kitabın sonlarına gelince anlayacaksınız.
10/10 vericektim ama veremedim tek sebebi anlaşılabilir bir roman.
Sizden ricam Türkiye halkı için sırf eğlenceli diye, sırf hemen bitirdiniz diye o kitabı başa koymayın arkadaşlar. Ama Martin Eden için değil, gerçekten çok beğendim kitabı. Bunun dışında söylüyorum sadece.
Ülkece maalesef kitapları yanlış anlamaktayız.
Kitaplar eğlenmek için değil.
Acımıza dost, derman bulabilmek için okumalıyız.
Martin Eden, bir gün elbet yeniden ışıldayacaksın. Temiz kalpli insanların seni bulması dileğiyle, hoşça kal.
İyi okumalar. :)
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.