Dünyada en çok değer verdiği, hayatını adamayı düşündüğü aşkının terk etmesi, toplumun bütün kalleşliğiyle tavır takınması Martin'i iyiden iyiye içine döndürmüştü. Hayat büsbütün acımasızdı ve ezebildikleri arasında yalnızlar başta geliyordu. Yalnızların üzerine birdenbire çullanıyor, umulmadık noktalardan saldırıya geçiyor ve paçavraya döndürüyordu. Martin de yapayalnızdı. Bir noktada bu yalnızlığı kendisi seçmişti. Mutlu da değildi Martin. Mutluluk denilen şeyin ne olduğunu bu zamana değin anlayamamıştı.