Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Tesadüfler Silsilesi Bir Roman
Aygır Fatma, ilk kez 1936 yılında Son Posta gazetesinde tefrika edilmiş bir roman. Dili oldukça anlaşılır olmakla birlikte yazarın zaman zaman kullandığı sokak ağzı, argo ifadeler romana renk katmış. Osman Cemal Kaygılı, belki döneminin belli başlı yazarları kadar sükse yapmamış fakat kendisinin çok iyi bir gözlemci olduğunu yazdıklarından çıkarmak mümkün. Üslubu ve anlayışı bana hep Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı anımsatıyor. Gürpınar gibi halkı anlatan, her kesimden insana eserlerinde yer veren, üslup bakımından da kıvrak, akıcı, bolca diyalog kullanan, yerel söyleyişleri sıklıkla tercih eden bir isim. Romanın konusuna uzun uzun yer vermeyeceğim. Kitabın arka kapağında özeti mevcut. Kitap özellikle ismiyle dikkat çekiyor. Mizahi bir şeyler olabilir hissi veren bir ada sahip olsa da durum pek öyle değil. Yer yer acıklı, halkın içinden bir aşk hikâyesi diyebiliriz. Romanın zaman aralığı 1880’lerin sonundan, tahminen 1920’lere kadar uzanır. Özellikle zamana dair bir bilgi göremesek de başkahramanımız Hasan’ın İkinci Meşrutiyet’in ilanında yaşadığı bazı olaylar esnasında yaşı da verilir. Buradan hareketle olayların zaman aralığını tespit edebiliyoruz. Bahsi geçen dönemin İstanbul’unda, Hasan’ın çocukluğunda bir bayram yerinde yaşadığı macerayla roman başlar. O bayram yerinde yaşanan macera, aslında Hasan’ın tüm hayatına etki edecek, onun yolunu çizecektir. Fakat kendisi bunun hiç farkında değildir. Hasan’ın çocukluğuna ve gençliğine yoğunlaşan romanda birçok tesadüf yaşanır. Roman baştan sona bir tesadüfler zinciri desek sanırım yanlış olmaz. 6-7 yaşlarında yaşadığı macera ile tanıştığı bazı kişiler, Hasan’ın hayatının birçok yerinde karşısına çıkar. Karşısına çıkmakla kalmaz, biraz önce dediğim gibi hayatının dönüm noktası olur. Romanda yaşanan bu sürekli tesadüfler, bir noktadan sonra olayların tahmin edilmesini çok kolaylaştırdı. Tesadüf mevzusu, Tanzimat romanlarında sıklıkla karşılaştığımız bir teknik kusur. Romanın baştan sona tesadüf kurgusu üzerine inşa edilmesi maalesef edebî değerini düşürüyor. Tek tek örnekleyip içerik bilgisi vermek ve tat kaçırmak istemiyorum. Olayların hızlı gelişmesi de tesadüfler kadar dikkatimi çekti. Romandaki bazı büyük olaylar oldubittiye getirilmiş. Bunun yine ciddi bir eksiklik olarak göze çarptığını söyleyebilirim. Kitap konusu itibarıyla hoşuma gitti. Özellikle Hasan’ın yaşadığı aşk maceraları sonrası başına gelenler, sonrasında tiyatro kumpanyalarına katılışı, dönemin tiyatro anlayışı ile ilgili detaylarla romanın devam etmesi hoştu. Eski İstanbul’da eğlence anlayışı, kültürel faaliyetler hakkında da güzel detaylar vardı. Kahramanların yaşadıkları çevreyi yansıtan konuşmaları, bazı sokak tabirleri ve argo kullanımı hoşuma gitti. Argo dediysem küfrü kastetmiyorum tabii. Yine diyaloglar samimi, sokağı yansıtan bir üsluptaydı. Özellikle kitaba adını veren Aygır Fatma karakteri; çizdiği güçlü, saf, doğal Anadolu kadını profiliyle dikkat çekiciydi. Her ne kadar Fatma, romana 55. sayfada dâhil olsa da romanın en önemli karakteridir. Zaten kitaba adını veren de odur. Fakat kitabın olay örgüsüne baktığımızda ilk sayfadan itibaren esas karakterin Hasan olduğu izlenimi verilmiştir. Tesadüfler bir süre sonra sıksa da romanın üslubu ve konunun ele alınışı hoşuma gitti. Keyifle okudum. İş Bankası Kültür Yayınları, kitabı sadeleştirme gereği duymamış ve çok isabetli bir karar vermiş. Bazı yöresel söyleyişler ve argo terimler dipnot şeklinde verilmiş. Yine romanda geçen dönemin bazı önemli isimleri ile ilgili bilgiler dipnotlarda açıklanmış. Özenli bir baskı olduğunu söyleyebilirim. Türk edebiyatından farklı bir şeyler okuyayım diyen her okura tavsiye edebilirim. Büyük beklentileriniz olmazsa kitaptan alacağınız keyif artacaktır.
Aygır Fatma
Aygır FatmaOsman Cemal Kaygılı · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202445 okunma
·
279 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.